Güneydoğu'nun beş farklı şehrinde adeta bir kâbus gibi dolaşan dolandırıcı, sonunda kendi tuzağına düştü. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan onlarca milyon lirayı cebe indiren şahıs, polisin titiz çalışması sonucunda yakayı ele verdi.
Olay, geçtiğimiz aylarda başlamıştı. Şahıs, kendini farklı kimliklerle tanıtarak insanları kandırıyor, "yatırım" vaatleriyle paralarını alıp kayboluyordu. Öyle ki, bazı kurbanlar tüm birikimlerini kaybetti—hayatları bir anda altüst oldu.
Nasıl Yakalandı?
Polis, şüpheliyi izlemeye aldığında işler değişti. Birkaç küçük hata—belki de rehavet—onun sonunu getirdi. Telefon görüşmelerindeki tutarsızlıklar, sahte belgelerdeki ufak detaylar... Hepsi birer ipucuydu.
- Adana'da bir banka şubesinden çekilen para,
- Gaziantep'teki lüks oteldeki kayıt,
- Diyarbakır'da bıraktığı dijital izler...
Her şey birleşince, polis operasyon düzenledi. Şahıs, Mersin'de lüks bir villada yakalandığında, üzerinde sahte kimlikler ve nakit para vardı. "Ben masumum" dese de, deliller ağzını kapattı.
Kurbanlar Ne Diyor?
Olaydan etkilenenlerin ifadeleri yürek burkuyor. "Emekli maaşımı aldı" diyen 65 yaşındaki bir adam, "Çocuklarımın geleceğini çaldı" diye ekliyor. Bir başka kurban ise, "Bana devlet memuru olduğunu söylemişti" diyerek nasıl kandırıldığını anlatıyor.
Şimdi soru şu: Bu kadar para nereye gitti? Polis, şahısın yurtdışına para aktardığından şüpheleniyor. Araştırmalar sürüyor—belki de daha büyük bir çetenin parçasıdır.
Sonuç olarak, bu olay bir kez daha gösterdi ki, "bedava peynir fare kapanında olur". İnternetteki her yatırım vaadi, gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, muhtemelen öyledir de.
