
Öyle bir dava ki, adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi. İnan Kıraç ismi, Türkiye'nin en saygın iş insanlarından biri. Peki ya yeğeni? İşte orada işler karışıyor, hem de nasıl.
Bülent Kıraç... İşte o isim şimdi savcılığın iddianamesinde başrol oynuyor. Kendisi hakkında, amcasını dolandırmak ve resmi belgede sahtecilik yapmak gibi çok ciddi suçlamalar var. İstanbul Anadolu Adliyesi'ndeki 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu iddianameyi kabul etti. Yani dava resmen başlıyor.
Peki Neler Olmuştu? İşin Özü...
Olayın temelinde, Bülent Kıraç'ın, amcası İnan Kıraç'ı 4.5 milyon lira dolandırdığı iddiası yatıyor. Para, 'yurt dışındaki bir yatırım için' diye istenmiş. Ama sonra ortaya çıkmış ki, böyle bir yatırım falan yokmuş. Paranın akıbeti ise hâlâ büyük bir soru işareti.
Savcılık, bu para transferi için kullanılan sözleşmelerin de sahte olduğunu öne sürüyor. Yani iddiaya göre, kâğıt üzerinde her şey tamam görünüyormuş ama hepsi birer kurgudan ibaretmiş. Bu, işin 'resmi belgede sahtecilik' kısmını oluşturuyor.
Mahkeme Salonuna Doğru...
İddianame kabul edildi ya, şimdi sıra duruşmalarda. Bülent Kıraç'ın avukatları, tabii ki müvekkillerinin masum olduğunu savunacaklar. Ama savcı, somut deliller olduğunu düşünüyor. Dediğim gibi, bu bir gerilim filmi gibi. Son perde henüz oynanmadı.
İstanbul sosyetesinin ve iş dünyasının gizli saklı konuştuğu bu dava, artık adliye koridorlarında yankılanıyor. Herkesin tek bir sorusu var: Gerçekten olanlar ne? Para nereye gitti? Ve en önemlisi, aile içinde güven diye bir şey kaldı mı?
Bir sonraki duruşma tarihi açıklandığında, herkesin gözü yine İstanbul Anadolu Adliyesi'nde olacak. Son dakika gelişmeleri kaçırmamak için bizi takip etmeye devam edin.