
Güneydoğu'nun hareketli şehirlerinden birinde, adeta bir senaryoyu andıran bir dolandırıcılık vakası yaşandı. Üç kurnaz şüpheli, ellerindeki sahte basın kartlarıyla güveni suistimal ederek masum vatandaşları hedef aldı. Ancak polisin titiz çalışması sayesinde kısa sürede yakayı ele verdiler.
Olay, geçtiğimiz hafta içerisinde patlak verdi. Şüphelilerin, özellikle küçük işletme sahiplerini hedef aldığı ve "özel röportaj" vaadiyle para sızdırdığı ortaya çıktı. Kimi mağdurlar, "gazeteci" olduklarına inandıkları bu kişilere yüklü miktarlarda ödeme yapmış.
Operasyonun Detayları
Emniyetin siber suçlar birimi, şikayetler üzerine harekete geçti. İşin ilginç yanı? Şüphelilerin kullandıkları kartlar o kadar inandırıcıydı ki, ilk bakışta gerçeklerinden ayırt etmek neredeyse imkansızdı. Ancak uzman ekipler, dijital izleri takip ederek kısa sürede faillerin peşine düştü.
- Operasyon sabahın erken saatlerinde gerçekleştirildi
- 3 farklı adrese eş zamanlı baskın yapıldı
- Ele geçirilen deliller arasında sahte kartlar, bilgisayarlar ve dijital veriler bulunuyor
"Bunlar profesyonelce hazırlanmış sahtekarlıklar" diyor emniyet yetkililerinden biri, ismini vermek istemeyen. "Medya mensubu kisvesi altında hareket ederek güveni istismar ediyorlardı. Neyse ki zamanında müdahale ettik."
Mağdurlar Ne Diyor?
Olayın en çarpıcı yanı, mağdurların yaşadığı psikolojik travma. Bir restoran işletmecisi, "Bana özel bir program yapacaklarını söylediler. Ünlü şeflerle çekecekleri için benden katkı payı istediler" diye anlatıyor hala şaşkınlığını gizleyemeyerek. "İnanın, hiç şüphe duymadım. Kartları çok profesyonelce hazırlanmıştı."
Savcılık, şüpheliler hakkında "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Eğer suçlu bulunurlarsa, 5 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.
Uzmanlar, bu tür olaylara karşı vatandaşları uyarıyor: "Gerçek gazeteciler asla röportaj karşılığında para talep etmez. Şüphe duyduğunuzda mutlaka ilgili kurumlardan teyit alın."