Fransa adeta bir sosyal hareketlilik fırtınasına tanıklık ediyor. Hükümetin tartışmalı emeklilik reformu planları, ülkeyi sarsan kitlesel protestolarla karşılık buldu. Ve bu sadece küçük bir grupla sınırlı kalmadı – yüz binlerce Fransız, öfkelerini ve endişelerini dile getirmek için sokaklara çıktı.
CGT sendikasının açıkladığı rakamlar gerçekten çarpıcı: yaklaşık iki milyon protestocu. İçişleri Bakanlığı'nın daha muhafazakar sayıları bile – 1,28 milyon – durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyor. Bu, Fransa'nın son yıllarda gördüğü en büyük gösterilerden biri olarak kayıtlara geçti.
Öfkenin Arkasındaki Neden: Emeklilik Yaşındaki Artış
Peki herkesi bu kadar öfkelendiren ne? Asıl mesele, hükümetin emeklilik yaşını 62'den 64'e yükseltme planı. Fransızlar bunu kazanılmış sosyal haklarına yönelik doğrudan bir saldırı olarak görüyor. Sendikalar ise bu hamleye karşı tarihi bir birlik sergiliyor – ki bu Fransa'da nadir görülen bir durum.
Paris'teki manzara gerçekten etkileyiciydi. İnsan denizinin Sainte-Solange Caddesi'nden République Meydanı'na kadar uzandığı bildirildi. Havada isyankâr bir rüzgar esiyordu, insanların yüzündeki kararlı ifade her şeyi anlatıyordu adeta.
Grevin Yarattığı Dalga Etkisi
Protestolar sadece sokaklarla sınırlı kalmadı. Ülke çapında geniş çaplı grevler hayatı önemli ölçüde etkiledi:
- Okullarda ciddi aksaklıklar yaşandı, birçok ders iptal oldu
- Toplu taşıma sistemleri ciddi sekteye uğradı
- Tren seferlerinde büyük ölçekli iptaller görüldü
- Elektrik üretimi bile protestolardan nasibini aldı
Fransa'nın 2007'deki büyük ulaşım grevinden bu yana en büyük kitlesel hareketiyle karşı karşıya olduğu söyleniyor. Bu istatistik bile olayın boyutunu anlamak için yeterli aslında.
Sendikaların uyarısı net: "Hükümet reform planlarını geri çekmezse, hareketlilik daha da şiddetlenecek." Bu bir tehditten çok, Fransız sosyal modelinin savunulması için bir söz gibi duruyor.
Önümüzdeki günler Fransa için kritik önem taşıyacak. Hükümet taviz verecek mi yoksa protestolar daha da büyüyerek ülkeyi tam anlamıyla durma noktasına mı getirecek? Cevabını zaman gösterecek, ancak bir şey çok açık: Fransızlar sosyal hakları konusunda pazarlık yapmaya niyetli değil.
