Fransa'da İsyan Rüzgarları: Haftalardır Süren Protestolar Ülkeyi Kilitledi!
Fransa'da Emeklilik Reformuna Karşı Haftalardır Süren Protestolar

Paris sokaklarından yükselen dumanlar ve sloganlar, Fransa'nın yeniden bir sosyal krizin eşiğinde olduğunu gösteriyor. Hükümetin emeklilik yaşını yükselten tartışmalı reformuna karşı öfke, adeta bir volkan gibi patladı.

Sendikaların çağrısıyla başlayan grevler, ülkenin dört bir yanına yayıldı. Toplu taşıma durma noktasında, tren seferleri iptal edildi, okullar kapandı. Havayolları bile bu durumdan nasibini aldı - Charles de Gaulle Havalimanı'ndaki uçuşların neredeyse yarısı iptal edildi.

Şiddet ve Çatışmalar Tırmanıyor

Göstericilerle polis arasındaki gerilim giderek artıyor. Bordeaux'da belediye binasına yapılan saldırı, olayların ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Polis, göstericilere karşı biber gazı ve göz yaşartıcı bombalar kullanmak zorunda kaldı.

Aslında durum o kadar karmaşık ki... Bir yanda meşru protesto hakkını kullanan vatandaşlar, diğer yanda olayları fırsat bilip şiddete başvuran gruplar. Yetkililer, toplam 310 kişinin gözaltına alındığını açıkladı ama bu rakamların artacağından endişe ediliyor.

Hükümet ve Sendikalar Karşı Karşıya

Sendikalar, hükümetin reform planlarına karşı mücadelelerinde oldukça kararlı görünüyor. Laurent Berger, Fransız Demokratik Konfederasyonu adına yaptığı açıklamada, "Hükümet bu reformdan vazgeçmek zorunda" diyerek tavrını net bir şekilde ortaya koydu.

Öte yandan, Başbakan Borne'un ısrarla "Diyaloğa açığız" demesi ise pek inandırıcı gelmiyor. Muhalefet partileri de hükümeti eleştiriyor - sol kanat partiler, reformun tamamen geri çekilmesi gerektiğini savunuyor.

Peki ya sonra? Bu kaos ne zaman son bulacak? Uzmanlar, tarafların uzlaşmaya yanaşmaması durumunda protestoların haftalarca sürebileceği uyarısında bulunuyor. Fransa, 1968'deki öğrenci ayaklanmalarından bu yana benzeri görülmemiş bir sosyal hareketle karşı karşıya.

Emeklilik reformu sadece bir yasal düzenleme değil artık - Fransızların sosyal haklarına yönelik bir tehdit olarak görülüyor. Sokaklardaki öfke, sadece emeklilik yaşıyla ilgili değil; hayat pahalılığı, gelir eşitsizliği ve hükümet politikalarına duyulan genel bir hoşnutsuzluğun ifadesi.