
Dünya yine hareketleniyor. Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İsmail Haniye'den gelen son açıklama, adeta küresel bir dalgalanmanın habercisi gibi. Haniye, sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıda, tüm dünya halklarını Gazze'deki insanlık dramına kayıtsız kalmamaya ve İsrail'e karşı uluslararası baskıyı artırmaya davet etti. Bu, sıradan bir çağrıdan çok daha fazlası.
Peki tam olarak ne istiyorlar? Cevap net: "Küresel Direniş Günü". Evet, yanlış duymadınız. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde, dünyanın dört bir yanındaki meydanların, Gazze'deki sivillere yönelik saldırıları protesto eden kalabalıklarla dolup taşması bekleniyor. Haniye'nin ifadeleri oldukça güçlü: "Bu, halklarımızın ve ümmetimizin Gazze'deki soykırıma ve işgale karşı öfkesini ifade etme hakkıdır."
Küresel Bir Dalga: Tüm Kıtalara Yayılacak Eylemler
Bu çağrı boşluğa atılmış bir imza değil. Aksine, dünyanın her köşesindeki aktivist grupları ve dayanışma ağlarını harekete geçirmeyi amaçlıyor. Arap ülkeleri başta olmak üzere, Avrupa'dan Asya'ya, Amerika'dan Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada eş zamanlı eylemler planlandığı konuşuluyor. Sokaklar, yine insan hakları ve adalet sesleriyle yankılanacak gibi görünüyor.
Hamas'ın bu hamlesi, sadece askeri bir mücadelenin ötesinde, diplomatik ve toplumsal bir mücadele alanı yaratma çabası olarak da yorumlanıyor. Uluslararası kamuoyunun baskısının, siyasi karar alma mekanizmaları üzerinde somut bir etkisi olabileceğine dair inançları tam. Belki de haklılardır. Tarih, halkların gücünü gösteren sayısız örnekle dolu.
Sonuç: Barış İçin Sokaklar Ses Getirecek Mi?
Önümüzdeki günler, bu küresel tepkinin boyutlarını gösterecek. Sosyal medya, organize olmak için şimdiden hummalı bir şekilde kullanılıyor. Hashtag'ler trend olmaya, etkinlik sayfaları paylaşılmaya başlandı bile. Her şey, Gazze'de yaşanan trajediyi dünya gündeminin en üst sırasında tutmak ve kalıcı bir ateşkes için somut adımlar atılmasını sağlamak için.
Unutmayalım, tarih bazen sokaklarda yazılır. Bu sefer de öyle mi olacak? Hep birlikte göreceğiz.