
Londra'nın kalbi, Cuma akşamına, insanlık dramına dönüşen Gazze'ye destek için atan binlerce yüreğe ev sahipliği yaptı. Öyle bir kalabalıktı ki, sokaklar adeta bir insan nehrine dönüşmüştü. Herkes aynı acıyı hissediyor, aynı öfkeyi haykırıyordu: 'Dur!'
Polis, barikatları aşan ve trafiği tamamen felç eden gruba müdahale etmekte gecikmedi. İşte o anlar... Gerginlik bir anda tırmandı. Kimi protestocularla güvenlik güçleri arasında itişmeler baş gösterdi. Bir anda her yer polis sireni sesleriyle yankılandı. Gözaltına alınanların sayısının 30'u aştığı söyleniyor. Öyle ya da böyle, Londra bu gece dünyanın dört bir yanındaki vicdanların sesine tanıklık etti.
Protestocuların çoğu, İsrail'in son dönemdeki askeri hamlelerini 'orantısız güç' olarak nitelendiriyor ve acilen ateşkes talep ediyordu. Pankartlarda 'Gazze'yi Yok Etme', 'Çocukları Öldürme' ve 'İnsanlık İçin Dur' gibi çarpıcı ifadeler dikkat çekti. Kalabalık, zaman zaman 'Free Palestine' sloganları atarak yürüyüşünü sürdürdü.
Metropolitan Polisi, yaptığı yazılı açıklamada, 'izinsiz ve trafiği engelleyen toplanmalara müsaade edemeyeceklerini' belirterek, olaylara müdahale eden ekiplerin gözaltı işlemlerini gerçekleştirdiğini duyurdu. Ancak aktivistler, polisin orantısız güç kullandığını iddia ediyor. Sosyal medyaya düşen görüntüler de bu iddiaları güçlendirir nitelikte. Kim bilir, belki de bu görüntüler yarın çok daha büyük tartışmaların fitilini ateşleyecek.
Bu, Londra'da son haftalarda düzenlenen bir dizi protestonun en büyüklerinden ve en hareketlilerinden biri olarak kayıtlara geçti. Dünya, artık bu küresel tepkinin nereye varacağını konuşuyor. Birleşik Krallık'taki Müslüman nüfus ve insan hakları grupları, hükümeti daha sert bir diplomasi izlemeye çağırıyor. Bakalım bu çağrılar, Westminster'de yankı bulacak mı?