
Londra sokakları dün akşam saatlerinde alışılmadık bir hareketliliğe sahne oldu. Filistin'e destek amacıyla bir araya gelen kalabalık, zaman zaman gergin anların yaşandığı bir protestoya dönüştü. Polisin müdahalesiyle sonuçlanan olaylarda tam 466 kişi gözaltına alındı.
Göstericiler, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarını protesto etmek için toplanmıştı. Ancak işler planlandığı gibi gitmedi. Bazı grupların aşırılık yanlısı eylemleri, olayları kontrolden çıkardı. Polis barikatları aşmaya çalışanlar, kamu malına zarar verenler ve güvenlik güçlerine karşı fiziksel direniş gösterenler vardı.
Gözaltılar ve Polis Müdahalesi
Metropolitan Polis Teşkilatı'nın verdiği bilgiye göre, gözaltılar 'kamu düzenini bozma' ve 'polise direnme' gibi gerekçelerle yapıldı. Yetkililer, olayların büyümesini engellemek için erken müdahalenin şart olduğunu belirtti. 'Bu tür durumlarda zamanlama her şeydir' diyen bir polis sözcüsü, operasyonun detaylarını paylaştı.
Gözaltına alınanlar arasında farklı yaş gruplarından ve etnik kökenlerden insanların bulunduğu ifade edildi. Bazıları serbest bırakılırken, diğerleri sorgulanmaya devam ediyor. Avukatlar, müvekkillerinin 'barışçıl protesto hakkını kullandığını' iddia ediyor.
Uluslararası Tepkiler ve Siyasi Yansımalar
Olaylar, İngiliz siyasetinde de yankı buldu. Muhalefet partileri, hükümetin Orta Doğu politikasını eleştirirken, iktidar partisi sözcüleri 'şiddetin asla kabul edilemeyeceğini' vurguladı. 'Sınırlar zorlandı' diyen bir bakan, polisin görevini yaptığını söyledi.
Filistin yanlısı aktivistler ise gözaltıları 'ifade özgürlüğüne darbe' olarak nitelendirdi. Sosyal medyada #FreeThemAll etiketiyle dayanışma mesajları yağdı. Bazı ünlü isimler de tutukluların serbest bırakılmasını talep etti.
Bu arada, gösterilerin gelecek hafta sonu yeniden yapılacağı konuşuluyor. Yetkililer 'daha sıkı önlemler alınacağı' uyarısında bulunurken, organizatörler 'barışçıl bir şekilde toplanma hakkımızı kullanacağız' açıklamasını yaptı.