
İstanbul'un Fatih ilçesi, dün akşam saatlerinde gözü dönmüş bir soygun girişimine sahne oldu. Adeta bir film sahnesini andıran olayda, bir kuyumcu dükkanından tam 24 milyon lira değerinde altın çalındı. Hırsızlar, sanki görünmezlik pelerini giymişçesine kayboldular—en azından bir süreliğine.
Olay, saatlerin gece yarısını gösterdiği bir vakitte patlak verdi. Kuyumcu sahibi, sabah iş yerine geldiğinde adeta yüreği ağzına geldi: Dükkanın kapısı kırılmış, vitrinler paramparça edilmiş ve en değerli ürünler yerinde yoktu. "Bir rüya görmüşüm sandım," diyor dükkan sahibi, elleri titreyerek.
Polis Hızlı Davrandı: 3 Şüpheli Yakalandı
Emniyetin asayiş ekipleri, olay yerindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldıklarında, işin içinde profesyonel bir ekip olduğunu anladılar. Kamera kayıtlarında görünen üç maskeli adam, adeta bir hayalet gibi girip çıkmışlardı dükkandan. Ancak polis, bu "hayaletlerin" peşini bırakmadı.
- Şüphelilerin izleri, Fatih'in arka sokaklarına kadar sürüldü.
- Yakalanan üç kişi, ifadelerinde birbirini çelişkili ifadeler verdi.
- Çalınan altınların nerede olduğu ise hâlâ bir sır.
"Bunlar tecrübeliydi," diyor bir emniyet yetkilisi, "ama biz daha tecrübeliyiz." Gerçekten de, operasyon sadece 12 saat içinde sonuçlandı. Ancak asıl soru şu: 24 milyon lira nerede?
Altınların Peşinde: Soruşturma Derinleşiyor
Olayın detayları ortaya çıktıkça, işin rengi de değişiyor. Çalınan altınların bir kısmının antika değerinde olduğu söyleniyor—yani sadece parasal değil, kültürel bir kayıp da söz konusu. Kuyumcu sahibi, "Bunlar aile yadigârıydı," diye gözyaşı döküyor.
Şüphelilerin geçmişleri de merak konusu. Kayıtlara göre, üçünün de daha önce benzer suçlardan sabıkası var. Peki bu sefer işler neden ters gitti? Belki de polisin artan drone ve kamera teknolojisi sayesinde, artık "mükemmel suç" diye bir şey kalmadı.
Olayla ilgili soruşturma devam ederken, Fatih'teki esnaf da tedirgin. "Bizim dükkanlarımız da hedef olabilir," diyor bir başka kuyumcu. İstanbul Emniyeti ise bölgedeki güvenlik önlemlerini artırdığını açıkladı. Bakalım bu "altın avcıları" yakalananların sonuncusu mu olacak, yoksa daha büyük bir çetenin parçası mı?