Güvenin altın kadar değerli olduğu bir meslek daha skandalla sarsıldı. Tam 25 yıldır aynı dükkânda hizmet veren bir kuyumcu, birdenbire ortadan kayboldu. Üstelik yanında, müşterilerinin emanet ettiği altınlar da vardı!
Olay, dükkânın müdavimlerini adeta yıkıma uğrattı. "Her şey normal görünüyordu," diyor 10 yıllık müşteri Ayşe Hanım, "geçen hafta bile kolyemi tamir ettirmiştim. Şimdi ne kolyem var ne de kuyumcu..."
Güven Duvarı Yıkıldı
Mahallelinin "altın gibi adam" diye nitelendirdiği esnafın bu hareketi, herkesi şaşkına çevirdi. Komşu dükkân sahibi Mehmet Bey, "Sabah kapalı gördüm, önce hastalandığını düşündüm" diye anlatıyor olayı. "Ama günler geçti, telefonlarına çıkmıyor... Sonra müşteriler gelip şikâyet etmeye başladı."
Yetkililer konuyla ilgili soruşturma başlattı. Polis, kuyumcunun son görüldüğü yerlerdeki kamera kayıtlarını inceliyor. Ancak şimdilik somut bir ipucu yok.
Müşteriler Ne Yapacak?
Ortada kalan -hem kelimenin tam anlamıyla hem de mecazi olarak- müşteriler ise çaresiz. Kiminin nikâh yüzüğü, kiminin biriktirdiği altınları artık yok. "Bu nasıl bir vicdansızlık?" diye soruyor 65 yaşındaki emekli Hüseyin Amca. "Ömrüm boyunca çalışıp biriktirdiklerim bir anda buharlaştı."
Avukatlar, mağdur olanların toplu dava açabileceğini belirtiyor. Fakat kuyumcunun mal varlığı yeterli mi, bu henüz bilinmiyor. Bir komşunun dediği gibi: "Altın ateşte, insan mihnette belli olurmuş."
