Gökyüzü pırıl pırıl, yaz sıcaklığı insanı bunaltırken... Anadolu'nun derinliklerinden gelen o tanıdık sarsıntı yine kendini hatırlattı. 20 Ağustos 2025 Çarşamba günü, saatler öğleden sonrayı gösterirken.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile AFAD'ın verileri adeta el ele vermişçesine benzer sonuçlar gösteriyor. Öyle ya, deprem dediğin şakaya gelmez neticede.
İşte o kayda değer sarsıntılar
Gün içinde peş peşe meydana gelen depremlerden en dikkat çekici olanları şöyle sıralanıyor:
- Muğla'nın Marmaris ilçesi açıklarında saat 14:27'de 4.0 büyüklüğünde bir deprem. Yerin 7.2 kilometre derininde kaydedildi. Ege'nin o masmavi sularını bile sallamış olmalı.
- Manisa'nın Kula ilçesinde ise saat 15:43'te 3.9 büyüklüğünde bir sarsıntı. 6.9 km derinlikte gerçekleşti. Tarihi yanardağ konileri bile sallanmıştır kim bilir.
- Antalya'nın Kaş ilçesi açıklarında saat 16:18'de 3.7 büklüğünde deprem. 8.1 km derinlikte meydana geldi. Dalış tutkunları o an suyun altında mıydı acaba?
Bunlar en belirgin olanlarıydı tabii. Gün boyunca 2.0 ile 3.5 arasında değişen onlarca küçük ölçekli deprem daha kaydedildi. Anadolu, her zamanki gibi hareketli bir gün geçirdi yani.
Peki ya İstanbul?
Marmara Bölgesi'nde kayda değer bir sarsıntı yaşanmadı 20 Ağustos'ta. İstanbul'da son 24 saat içinde hissedilir düzeyde deprem olmaması belki de en sevindirici haber. Ama biliyoruz ki bu coğrafyada rahatlamak için hiçbir neden yok.
Uzmanlar sürekli uyarıyor: "Deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür." Ne kadar cliché gelse de, acı bir gerçek bu. Özellikle Marmara'da beklenen büyük deprem için hazırlıkların yetersiz olduğu ortada.
Sonuç olarak...
20 Ağustos 2025, Türkiye'nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı hepimize. Küçük büyük demeden, her sarsıntı aslında büyük bir uyarı. Hazırlıklı olmak, bina stokunu iyileştirmek ve toplumsal bilinci artırmak şart.
Unutmayalım: Depremler doğanın bir gerçeği, ama felaketlere dönüşmesi insan eliyle oluyor. Umarım bir gün bu gerçeği tam anlamıyla kavrayabiliriz.
