Hava durumu yine bildiğiniz gibi oynadı! Budo'nun iki seferi daha -neredeyse rutin hale gelen- kötü hava koşulları yüzünden rafa kalktı. Yolcular ise tam anlamıyla yarı yolda kaldı.
Dün akşam saatlerinden itibaren etkisini artıran fırtına, adeta ulaşımı felç etti. Görüş mesafesinin yerlerde süründüğü, rüzgarın ise iyiden iyiye azdığı o anlarda, güvenlik her şeyden önce geliyor tabii ki. Ama insanın içinde yine de bir burukluk kalıyor.
Mağduriyet Büyüyor
İptal haberini alan yolcuların yüz ifadeleri görülmeye değerdi doğrusu. Kimi ofiste patır patır yağan yağmuru izlerken iç geçirdi, kimi de havaalanında mahsur kaldı. Bazıları için bu, planların altüst olması demekti. Düğün, iş görüşmesi, aile ziyareti... Hepsi askıya alındı.
Şirket yetkilileri -beklendiği üzere- güvenlik gerekçesini öne sürdü. "Yolcu ve personel güvenliği her zaman önceliğimiz" açıklaması geldi. Haklılar da aslında. Kimse türbülansın ortasında sallanmak istemez.
Alternatif Çözümler
Peki ya sonrası? İptal edilen uçuşlar için yolculara iki seçenek sunuldu:
- Bilet ücretinin iadesi
- Sonraki ilk müsait uçuşa ücretsiz yer değişikliği
Ancak bazı yolcular bu çözümlerden pek de memnun görünmüyor. "Zaman kaybı telafi edilemez" diyenler var. Haklılar mı? Bence son derece haklılar.
Hava durumu tahminlerine bakılırsa, önümüzdeki 48 saat içinde durumun düzelmesi bekleniyor. Ama meteoroloji bazen sürpriz yapmayı sever -hele ki bu mevsimde-.
Bu arada, bu iptallerin ekonomiye etkisi de azımsanacak gibi değil. Her iptal edilen uçuş, havayolu şirketleri için ciddi bir mali kayıp demek. Yolcuların iş gücü kaybını saymıyorum bile.
Sonuç olarak, doğa yine insanoğluna kimin patron olduğunu hatırlattı. Uçaklar yerinde, yolcular ise hayal kırıklığı içinde. Bir dahaki sefere daha şanslı olmayı umalım -ya da en azından yanımıza bir kitap alalım-.
