Sakin bir pazar akşamını aniden bölen o tanıdık korku... Ege'nin mavi sularının derinliklerinden gelen bir uğultu, ardından her şeyin sallanmaya başlaması. İşte öyle oldu, dün akşam saatlerinde İzmir'in Karaburun ilçesi açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
AFAD'ın verilerine göre, yerel saatle 20:27'yi gösterdiğinde, yerin 12.3 kilometre derinliğinde başlayan sarsıntı, Karaburun'da açıkça hissedildi. Bölge sakinleri, o birkaç saniyenin nasıl da uzadığını anlatıyor. "Masamdaki bardaklar şıkırdadı, pencereler gıcırdadı" diye tarif ediyor bir tanık. Aslında rutin bir akşamdı her şey - ta ki doğa bize yine kimin patron olduğunu hatırlatana kadar.
Depremin Yankıları
Şiddetli sarsıntının ardından hemen herkesin aklına gelen soru: "Peki ya artçılar?" AFAD yetkilileri, bölgede incelemelerini sürdürürken, şimdilik herhangi bir hasar bildirimi olmadığını açıkladı. Fakat o kısa anların yarattığı tedirginlik, sabaha kadar birçok kişinin uykusunu kaçırmışa benziyor.
Depremin merkez üssü Karaburun açıklarıydı evet, ama etkileri daha geniş bir alanda hissedildi. Sosyal medyada İzmir'in çeşitli ilçelerinden "hissettiniz mi?" soruları yağdı. İnsanların bu konudaki hassasiyeti - hele ki 2020'de yaşadığımız o korkunç depremden sonra - çok daha arttı. Kimse 'küçük bir sarsıntı' deyip geçemiyor artık.
Uzmanlar Ne Diyor?
Bölge deprem uzmanları, Ege'nin bu bölgesindeki sismik aktivitenin aslında normal olduğunu söylüyorlar. Fakat 'normal' kelimesi bile insanı rahatlatmıyor. Jeolog Dr. Mehmet Ali Kaya'ya göre, "Bu tür orta şiddetteki depremler, fay hatlarında biriken enerjinin doğal boşalımı. Aslında büyük depremlerin önünü kesiyor da diyebiliriz."
Yine de - itiraf edelim - her depremde içimizdeki o küçük çocuk uyanıyor. Ve şu soruyu soruyor: "Daha büyüğü gelirse?" Belki de bu korku, bizi hazırlıklı olmaya iten en önemli dürtü.
Peki Ya Şimdi Ne Olacak?
AFAD ekipleri bölgedeki ölçümlerine devam ediyor. Vatandaşlara, soğukkanlılıklarını korumaları ve yetkili kurumların açıklamalarını takip etmeleri tavsiye ediliyor. Deprem çantası hazır mı? Evdeki eşyalar sabitlendi mi? Bu soruları kendimize sormak için bir deprem beklememeliyiz aslında.
Doğanın bize verdiği bu küçük hatırlatma, belki de hazırlıklarımızı gözden geçirmemiz için bir fırsat. Unutmayalım - deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür.
