Gebze'de bugün yaşananlar, adeta bir kabus gibiydi. Öyle ki, o anları görenlerin yürekleri ağzına geldi desek yeridir. Bir anda her şey altüst oldu - kelimenin tam anlamıyla.
Samanlık Caddesi'ndeki bir binanın çökmesiyle başlayan bu korkunç olay, saatler 16.30'u gösterdiğinde meydana geldi. İşte o an her şey bir anda değişti. Bina, sanki bir kart ev gibi yıkılıverdi. Geride ise toz duman içinde korku ve endişe kaldı.
O Anları Yaşayanlar Anlatıyor
"Gürültüyü duyduğumda deprem zannettim" diyor bölgede oturan bir vatandaş. Haklıydı da - çünkü o ses öyle sıradan bir gürültü değildi. Yerinden oynayan bir yapının çığlığıydı adeta.
Olay yerine ilk ulaşan ekipler neyle karşılaştı dersiniz? Beton yığını haline gelmiş bir bina ve içeride mahsur kalmış insanlar. İşte asıl korkunç olan da buydu. Binada bir ailenin kaldığı söyleniyor - kaç kişi oldukları ise henüz net değil.
Arama Kurtarma Gece Boyunca Sürdü
AFAD ekipleri, itfaiye ve polis - hepsi seferber oldu. Geceyi aydınlatan projektörler altında, enkazın her santimini didik didik aradılar. Dakikalar saatlere dönüştü ama kimse pes etmedi. O insanlar için her saniye altın değerindeydi çünkü.
Enkaz altından sesler geliyor mu? Bu, herkesin merak ettiği soru. Ekipler en ufak bir sese bile kulak kesilmiş durumda. Belki de şu anda enkaz altından gelen bir inilti, birilerinin hayatını kurtaracak.
Binanın Durumu İbretlik
Gözlemleyenlerin aktardığına göre, bina neredeyse tamamen yıkılmış durumda. Sadece bir kısmı ayakta kalmış - o da adeta bir faciayı anlatır gibi. Yapının ne kadar dayanıksız olduğu, enkazın dağınıklığından belli oluyor zaten.
Şimdi herkesin aklındaki soru şu: Bu bina neden çöktü? Yaşlı mıydı, bakımsız mı kalmıştı yoksa başka nedenleri mi vardı? Bunları zaman gösterecek elbet.
Gece boyunca süren çalışmalar, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yeniden hız kazandı. Ekipler yorgun ama kararlı - çünkü her an çok değerli. Umut ise hiç tükenmiyor.
Gebze'de yaşanan bu acı olay, aslında hepimize bir kez daha gösterdi ki: Binalar sadece beton yığınları değil, içinde yaşayan insanların hayatlarıdır. Ve onların güvenliği, her şeyden önce gelir.
