Hani bazı haberler vardır, insanın yüreğine oturur ya... İşte o haberlerden biriydi Kartalkaya'daki o feci kaza. Geçtiğimiz ocak ayında, tam da kışın en sert zamanında, Bolu'nun o meşhur kayak merkezinde hayatları paramparça eden bir trajedinin yargı süreci nihayet başladı.
Dünkü ilk duruşmada adeta zaman dondu. Salonun içindeki her nefes, her bakış o anları yeniden yaşıyordu sanki. Altı can... Sadece istatistik değil, her biri bir hayat hikayesiydi. Üçü yabancı uyruklu, hepsi bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar.
Davada Şok Detaylar Ortaya Çıktı
Savcılık iddianamesi öyle sıradan bir belge değildi. İçinde kaybolan hayatların hikayesi, ailelerin gözyaşları vardı. Altı sanık hakkında -biraz teknik olacak ama- 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlamasıyla dava açıldı. Aslında bu terimlerin arkasında, önlenebilir bir facianın acı gerçekleri yatıyor.
O günü hatırlayalım mı? 15 Ocak... Karla kaplı yollar, görüş mesafesinin düştüğü anlar. İşte tam da böyle bir anda, Gerede ilçesi sınırları içinde korkunç bir şey oldu. Otobüsle minibüsün çarpışması... İnsanın içini acıtan bir manzara.
Ailelerin Adalet Beklentisi
Mahkeme salonundaki ailelerin gözlerindeki ifadeyi tarif etmek zor. Bir yanda kaybın derin acısı, diğer yanda adalet umudu. Her duruşma onlar için yeniden yaşanan bir kabus aslında. Ve bu sadece ilk perde...
Davanın seyri nasıl olacak bilinmez ama bir gerçek var: Bu tür davalar sadece yargılamadan ibaret değil. Topluma da bir mesaj niteliğinde. Yollarımızda daha dikkatli olmamız, can güvenliğini her şeyin üstünde tutmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Bir sonraki duruşma için takvim 2 Aralık'ı gösteriyor. O gün gelene kadar ailelerin yüreklerindeki yangın devam edecek. Umarım adalet tecelli eder de, bir nebze olsun rahatlayabilirler.