Bir anda bastırdı, desek yeridir. Gökyüzünü kapkara bir perde gibi kaplayan bulutlar, önce bir uğultuyla geldiklerini haber verdi, ardından adeta bir nehrin kapaklarını açarcasına boşaldılar Muğla'nın Menteşe ilçesinin üzerine. O anları yaşayanlar, 'Gök delindi' demekte hiç de haksız değiller.
Olağan bir gün, dakikalar içinde tam bir kaosa dönüştü. Şehrin ana arterleri, daha birkaç dakika önce insanların güle oynaya yürüdüğü o caddeler, bir anda derin ve hızlı akan suların hakimiyetine girdi. Suyun gücü o kadar fazlaydı ki, sokaklar artık birer ulaşım yolu değil, azgın ırmakların yatağıydı.
Araçlar Suda Adeta Yelken Açtı
En trajikomik, bir o kadar da endişe verici manzaralar ise araçlardaydı. Sürücüler, bir anlık sağanağın tuzağına düşmüş, araçlarıyla birlikte bu geçici nehirlerin ortasında kalmışlardı. Bazıları cesaretle ilerlemeye çalışırken, bazıları da motorları stop edince çaresizce yardım beklemeye başladı. O an, o metal yığınlarının suyun ortasında çaresizce süzülüşünü izlemek, doğanın ne kadar acımasız olabildiğinin bir göstergesiydi sanki.
İtfaiye ekipleri, belediye ekipleri... Hemen herkes seferber olmuştu. Zor durumda kalan vatandaşlara ulaşmak, suyun tahliye kanallarını açmak için var güçleriyle çalışıyorlardı. Ancak suyun şiddeti ve aniliği, işlerini bir hayli zorlaştırıyordu. İnsan ister istemez düşünüyor: Şehir altyapımız, iklimin bu denli sertleşen yüzüne hazır mı gerçekten?
Yağışın şiddeti nihayet düşüşe geçtiğinde, geriye savaş alanını andıran bir manzara kaldı. Çamur içindeki sokaklar, suyun sürüklediği molozlar, park halindeyken bu hengamenin ortasında kalmış şanssız otomobiller... Muğlalılar şimdi, bir yandan temizlik için seferber olurken, bir yandan da bir daha böyle bir ani taşkın yaşanmaması için temennide bulunuyor. Bu olay, bize sadece selleri değil, aynı zamanda hazırlıksız yakalanmanın ne demek olduğunu da bir kez daha hatırlattı. Umarım ders alırız.
