
Tambov'daki o korkunç gün, aslında sıradan bir çalışma günü olarak başlamıştı. Ta ki saatler 09:00'ı gösterene kadar... Birdenbire, gökyüzünü karartan devasa bir alev topu ve ardından gelen kulakları sağır eden bir gürültü. İnsanların 'artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını' anladıkları o an.
Yetkililerin –şaşkınlık ve telaş içinde– yaptığı ilk açıklamalar, durumun vahametini hemen ortaya koymadı aslında. Zamanla, enkaz altından çıkarılan cansız bedenlerin sayısı arttıkça, gerçeğin ne kadar acı olduğu anlaşıldı. 25 can... Belki de daha fazlası. Kim bilir?
Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri ve acil durum ekipleri, saatlerce söndürme çalışması yaptı. Yangının büyüklüğü ve patlamanın şiddeti, müdahaleyi oldukça zorlaştırdı. Fabrikada çalışan işçilerden bazıları hâlâ kayıp. Aileler, enkazın başında umutla bekliyor ama her geçen dakika umutlar biraz daha tükeniyor.
Rusya'da son dönemde yaşanan endüstriyel kazalar, aslında bu tür felaketlerin ne kadar sık yaşandığını gözler önüne seriyor. İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği mi, yoksa insan hatası mı? Sorular çok, cevaplar ise hâlâ belirsiz.
Fabrikadaki patlamanın nedeniyle ilgili soruşturma başlatıldı. Ancak, resmi makamların 'erken açıklama yapmayacağını' belirtmesi, spekülasyonları da beraberinde getiriyor. Bölge sakinleri ise büyük bir şok ve korku içinde. 'Bir daha asla güvende hissetmeyeceğiz' diyenlerin sayısı hiç de az değil.
Bu trajedi, sadece Rusya'nın değil, tüm dünyanın endüstriyel güvenlik konusunda yeniden düşünmesi gerektiğini hatırlatıyor. Can kayıplarının ardından geride kalanların acısı ise tarifsiz.