Hava durumu raporları adeta bir uyarı sinyali veriyordu - Sakarya'nın üzerine kara bulutlar çökmek üzereydi. Meteoroloji'nin o kırmızı alarm veren uyarısını duyar duymaz, Büyükşehir Belediyesi'nin koridorlarında bir koşturmaca başladı. Kimse 'bekleyip görelim' demedi, çünkü biliyorlardı ki doğa bazen çok acımasız olabiliyor.
İşte tam bu noktada devreye o görkemli organizasyon girdi. 270 personel - evet, yanlış duymadınız, tam 270 görevli - adeta bir ordu gibi toplanmıştı. Yanlarında ise 92 farklı araç... Bu araçlar sıradan araçlar değildi elbette. Kanal temizleme ekipmanları, su tahliye araçları, jeneratörler ve daha nicesi. Her biri, olası bir felaketin önüne geçmek için hazır bekliyordu.
Saha Kontrolleri ve Kritik Noktalar
Ekipler özellikle şu bölgelere odaklandı:
- Taşkın riski yüksek dere yatakları
- Alt geçitler ve suyun birikebileceği noktalar
- Kanalizasyon sisteminin kritik bölgeleri
- Geçmişte sorun yaşanmış yerleşim alanları
Belediye yetkililerinin yüz ifadeleri ciddiydi. 'Biz hazırız' der gibi bakıyorlardı, ama içlerinde o küçük endişe kıvılcımını görmemek mümkün değildi. Doğa ile mücadele etmek kolay değil sonuçta.
Vatandaşlara Çağrı Var!
Peki ya vatandaşlar? Onlara düşen görevler de var elbette. Yetkililer özellikle şu uyarılarda bulunuyor:
Alt geçitlerden uzak durun - o anılkine su seviyesi masum görünebilir, ama bir dakika içinde her şey değişebilir. Dere yataklarına park etmeyin - arabanızı sel sularına kaptırmak istemezsiniz herhalde. Ve en önemlisi, resmi uyarıları ciddiye alın.
Belediyenin İtfaiye Dairesi Başkanlığı'ndaki yetkililer neredeyse nefeslerini tutmuş durumda. 'Her türlü senaryoya hazırız' diyorlar, ama içten içe dualar ediyorlar belli ki. Kimse böyle doğa olaylarını hafife almıyor artık - geçmişte yaşananlar hepimize ders oldu.
Sonuçta, Sakarya için zorlu saatler kapıda. Ama hazırlıklar da tamam. Geriye sadece beklemek ve doğanın ne yapacağını görmek kalıyor. Umarım bu sefer her şey planlandığı gibi gider ve o devasa ekip boş yere beklemez...
