
Heyecanla beklenen mi, yoksa korkuyla mı? Kim bilir... Ama gerçek şu ki, İstanbul'un altındaki fay hatları sessizce kaynıyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Şener Üzümöz, beklenen Marmara depremi hakkında konuştu ve işler hiç de iç açıcı görünmüyor.
Üzümöz'ün dediğine göre, bu deprem 7.2 ile 7.6 arasında bir büyüklükte gerçekleşebilir. Yani, '99 depreminin hatıralarını yeniden canlandıracak ciddiyette bir sarsıntı. Peki ya nerede? İşte asıl mesele bu.
Depremin Merkez Üssü Neresi Olacak?
Bilim insanı, depremin Silivri açıklarında, yaklaşık 15-20 km derinlikte meydana gelebileceğini belirtiyor. Tabii bu da en kötü senaryoyu gündeme getiriyor: tsunami riski. Evet, yanlış duymadınız. Deniz tabanında olacak böylesine büyük bir deprem, beraberinde mini tsunami dalgalarını getirebilir.
Üzümöz, "Tsunami olma ihtimali var mı? Evet, var." diyor ve ekliyor: "Deniz içinde kırılma olduğunda, su kütlesinde bir heyelan meydana gelir ve bu da tsunamiyi tetikleyebilir." Korkutucu, değil mi?
Peki Ya Zamanı?
Asıl soru bu: Ne zaman? Maalesef kimse bunun kesin cevabını veremez. Depremler, doğanın en öngörülemez olaylarından biri. Ancak Üzümöz, 1999'dan bu yana enerjinin birikmeye devam ettiğini ve kırılmanın an meselesi olduğunu vurguluyor. Yani, hazırlıklı olmakta fayda var.
İstanbul'da binaların durumu, şehirleşmenin yoğunluğu düşünüldüğünde, durum hiç de iç açıcı değil. Deprem değil, binalar öldürür sözünü hatırlamanın tam zamanı. Belki de hepimiz bir an önce önlemlerimizi gözden geçirmeliyiz.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Üzümöz'ün uyarıları ciddiye alınmalı. Deprem bir doğa olayı, ancak onun yıkıcı etkileri bizim hazırlığımızla doğrudan alakalı. Unutmayalım, tedbir hayat kurtarır.