
Güvenin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatan bir olayla karşı karşıyayız. İzmir'de, sosyoloji bölümünden mezun olduğunu söyleyen bir kişi, kendini 'uzman terapist' olarak tanıtarak masum insanların sırtından geçinmiş. Adaletin kılıcı ise geç de olsa indi!
Olayın detayları tüyleri diken diken ediyor. Yıllardır bu işi yaptığı iddia edilen şahıs, diploması olmadığı halde insanlara terapi seansları satmış. Üstelik bunu yaparken de oldukça ikna edici bir performans sergilemiş. Kim bilir kaç kişinin umutlarıyla oynadı?
Nasıl Yakalandı?
Her şey, bir şikayet üzerine başlayan soruşturmayla ortaya çıkmış. Müşterilerden biri, aldığı 'terapinin' hiçbir işe yaramadığını fark edince durumu yetkililere bildirmiş. Yapılan araştırmada, sözde terapistin aslında hiçbir resmi eğitimi olmadığı anlaşılmış.
İşin ilginç yanı, bu kişinin sosyoloji bilgisini kötüye kullanarak insanları kandırması. 'Sosyal dinamikleri iyi analiz ediyorum' diyerek kendini pazarlamış. Oysa gerçek çok farklıymış!
Mahkeme Kararı: Para Cezası ve...
Dava sonucunda mahkeme, sahte terapiste ağır bir para cezası vermiş. Ancak bu yetmemiş olacak ki, bir de belirli bir süre meslek icra etme yasağı getirilmiş. Yani artık kimseye 'terapi' adı altında yaklaşamayacak.
Uzmanlar bu tür olayların önüne geçmek için vatandaşları uyarıyor: 'Gerçek terapistlerin diplomalarını mutlaka kontrol edin. Hele bir de size 'özel tekniklerim var' diyorsa, şüpheyle yaklaşın!'
Bu olay, ruh sağlığı alanında çalışan gerçek profesyonellere de gölge düşürüyor ne yazık ki. Oysa bu alanda çalışan dürüst insanların emekleri gerçekten takdire şayan. Belki de bu tür sahtekarlıkların en kötü yanı, insanların gerçek yardım arayışındaki cesaretlerini kırması...