
Hani derler ya, 'ateş düştüğü yeri yakar'... Denizli'de geçtiğimiz dönemde yaşanan o amansız orman yangınları, gerçekten de derin yaralar açmıştı doğanın kalbinde. Ama işte şimdi, o yanık topraklara umut filizleri serpiştiriliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, tam anlamıyla bir yeşil seferberlik başlattı ve rakamlar oldukça etkileyici: 2 milyon 556 bin fidan toprakla buluşmaya hazırlanıyor.
Bu iş öyle gelişigüzel bir dikim operasyonu değil, hem de hiç. Bakanlık yetkilileri, adeta bir cerrah titizliğiyle çalışıyor. Önce yangının izlerini derinlemesine analiz ettiler. Hangi ağacın nerede, nasıl bir ortamda daha sağlıklı büyüyeceğini kılı kırk yararak hesapladılar. Amacımız sadece sayısal bir başarı elde etmek değil, aslında o ekosistemi olduğu gibi, hatta daha güçlü şekilde ayağa kaldırmak.
Fidanlar Sadece Rakam Değil, Nefes Olacak
2.5 milyonun üzerinde fidan... Kulağa ne kadar büyük bir sayı geliyor değil mi? Her biri, ileride kuşlara yuva, toprağa can, hepimize de oksijen olacak. Proje kapsamında sadece çam türleri değil, bölgeye uyumlu meşe, sedir ve hatta yabanıl meyve ağaçları da dikilecek. Bu çeşitlilik, biyoçeşitliliğin yeniden tesis edilmesi açısından hayati önem taşıyor. Doğa kendini nasıl toparlar bilirsiniz, ama biz de ona bir el uzatıyoruz işte.
Çalışmaların bir diğer boyutu da erozyon kontrolü. Yanmış alanlarda toprak kaybı ciddi bir tehdit. Fidanlar, kökleriyle adeta toprağı kucaklayacak, onu tutacak, yağmurlarla sürüklenip gitmesine engel olacak. Yani her fidan, aynı zamanda bir toprak koruyucusu görevi de üstlenecek.
Denizli Halkının Desteği Çok Önemli
Bu tür projelerde en büyük güç, yerel halktan gelir. Denizlililer, yangın sırasında gösterdikleri dayanışmayı şimdi de fidan dikim seferberliğinde sergiliyorlar. Gönüllü katılımlar, büyük bir motivasyon kaynağı. 'Ağaç yaşken eğilir' misali, çocukların da bu sürece dahil olması, onlara çevre bilinci aşılamak adına paha biçilmez bir fırsat. Belki de bugün diktikleri bir fidan, yarın kendi çocuklarına gölge olacak.
Kısacası, Denizli'de yaşanan o zor günlerin ardından yüzleri güldürecek bir hamleyle karşı karşıyayız. Yeşilin her tonunun hayat demek olduğunu bir kez daha hatırlatan bu ağaçlandırma çalışması, sadece bugüne değil, yarınlara da nefes olacak gibi görünüyor. Doğa, kendisine uzatılan bu dost eli mutlaka kabul edecek, eminim.