Erzincan'da dün akşam saatlerinde başlayan yangın, adeta bir kabusa dönüştü. Mustemilat olarak bilinen yapı, alevlerin gücüne karşı koyamadı ve neredeyse tamamen yok oldu. İtfaiye ekipleri yangını kontrol altına almak için var gücüyle çalıştı ama—ne yazık ki—yangının yayılma hızı bir hayli yüksekti.
Olay yerine gelen vatandaşlar, alevlerin gökyüzünü nasıl turuncuya boyadığını anlatıyor. "Dumanlar yükseliyordu, sanki bulutları yakalayacaktı" diyen bir tanık, o anki şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamamış. İtfaiye ekipleri yangına müdahale etmekte gecikmedi, ancak alevlerin şiddeti karşısında bina içindeki mustemilatın kurtarılması mümkün olmadı.
Maddi Hasar Büyük
Yangının ardından ortaya çıkan manzara içler acısı. Mustemilat tamamen kullanılamaz hale gelirken, çevredeki bazı yapılar da duman ve ısıdan nasibini aldı. Maddi hasarın boyutları henüz netleşmese de, yangının ciddi bir ekonomik kayba yol açtığı aşikar.
Yangının çıkış sebebiyle ilgili soru işaretleri devam ediyor. İlk belirlemelere göre, elektrik kontağından kaynaklanmış olabileceği düşünülüyor—ama kesin bir şey söylemek için erken. Yetkililer incelemelerini sürdürüyor.
İtfaiyenin mücadelesi ise takdire şayan. Ekipler, yangının sıçramaması için adeta canla başla çalıştı. Suyu alevlerin üzerine boşaltırken, rüzgarın da etkisiyle yangının büyümesi endişe vericiydi. Neyse ki, yangın civardaki diğer binalara sıçramadan kontrol altına alındı.
Bölge sakinleri ise hâlâ olanları sindirememiş durumda. "Bir anda her yer alev aldı," diyor bir başka tanık, "çok korktuk, evlerimize bile sıçrayabilirdi." Yangın sonrası mustemilatın enkazı arasında incelemeler devam ederken, yetkililer benzeri kazaların önüne geçmek için gerekli tedbirlerin alınacağını belirtti.
Erzincan'da yaşanan bu yangın, aslında hepimiz için bir uyarı niteliğinde. Yangın güvenliği konusunda ne kadar hazırlıklı olduğumuzu bir kez daha düşünmemiz gerekiyor. Belki de—sessizce—kendi evlerimizin güvenliğini gözden geçirmenin zamanı gelmiştir.
