Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, görevdeki Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell'a karşı yasal bir hamle hazırlığında olduğu ortaya çıktı. Trump, Powell'ın aldığı faiz artırım kararlarının ABD ekonomisine zarar verdiği iddiasıyla harekete geçmeyi planlıyor.
Dava Planının Arkasındaki Gerekçe
Trump'ın çevresindeki kaynaklardan gelen bilgilere göre, eski başkanın avukatları şu anda konuyla ilgili hukuki bir strateji üzerinde çalışıyor. Trump'ın temel argümanı, Jerome Powell'ın yüksek faiz oranlarını sürdürerek ekonomik büyümeyi kasıtlı olarak yavaşlattığı yönünde. Trump, bu durumun kendisinin başkanlığı döneminde sağladığı ekonomik başarıyı baltalamaya yönelik olduğunu öne sürüyor.
Trump, geçmişte de defalarca Powell'ı eleştirmiş ve Fed'in faiz politikalarını 'çok agresif' bulduğunu ifade etmişti. Ancak şimdi bu eleştirileri bir adım öteye taşıyarak yargı yoluna başvurma niyetinde. Planlanan davanın, Powell'ın bağımsız bir kurum olan Fed'in başkanı olarak aldığı kararların yasallığını sorgulayacak olması, hukuk çevrelerinde tartışma yarattı.
Tarihsel Bir Öneme Sahip Bir Çatışma
Bu potansiyel dava, bir ABD başkanı ile Federal Rezerv başkanı arasında yaşanan en sert gerilimlerden biri olarak tarihe geçebilir. Trump, 2017 yılında başkan olarak Jerome Powell'ı Fed Başkanlığı'na atamıştı. Ancak ilişkiler, özellikle 2022 ve 2023 yıllarında enflasyonla mücadele için faiz oranlarının hızla yükseltilmesiyle ciddi şekilde bozuldu.
Trump, seçim kampanyası söylemlerinde sık sık ekonomiye vurgu yapıyor ve mevcut yönetimi eleştiriyor. Powell'a karşı açılacak bir davanın, bu ekonomik mesajı güçlendirmek ve seçmen tabanını mobilize etmek için kullanılabilecek sembolik bir hamle olduğu yorumları yapılıyor. Davanın, Fed'in geleneksel bağımsızlığına yönelik bir meydan okuma olarak algılanma riski de bulunuyor.
Olası Sonuçlar ve Tepkiler
Hukuk uzmanları, böyle bir davayı 'olağan dışı' ve 'zorlu' olarak nitelendiriyor. Bir devlet başkanının, merkez bankası başkanının politika kararlarından dolayı ona dava açması, ABD tarihinde benzeri görülmemiş bir durum teşkil ediyor. Davanın hangi hukuki gerekçeyle açılacağı ve hangi mahkemede görüleceği henüz netlik kazanmış değil.
Ekonomi çevrelerinden gelen ilk tepkiler ise genellikle ihtiyatlı. Fed'in enflasyonla mücadele için faiz artırım yoluna gitmesinin, o dönemki ekonomik verilerle uyumlu bir politika olduğu belirtiliyor. Birçok analist, bu tür bir davasının, uluslararası piyasalarda Fed'in bağımsızlığına dair endişeleri artırabileceğine dikkat çekiyor.
Trump'ın ekibi henüz resmi bir açıklama yapmazken, Beyaz Saray ve Federal Rezerv de konuyla ilgili yorum yapmaktan şimdilik kaçınıyor. Gelişmeler, hem ABD iç siyasetini hem de küresel finansal piyasaları yakından ilgilendiriyor. Trump'ın bu hamlesinin, 2024 seçimleri öncesinde ekonomiyi tartışmanın merkezine taşıma stratejisinin bir parçası olduğu öne sürülüyor.
