Uluslararası diplomasi sahnesi, bugünlerde gerçekten hareketli. Öyle ki, İrlanda, Norveç ve İspanya'nın Filistin'i resmen tanıma niyetlerini açıklaması, adeta bir kartopu etkisi yarattı. Bu üçlünün attığı adım, diğer Avrupa ülkelerini de harekete geçirebilir mi? Cevabı zaman gösterecek ama şu an için durum oldukça kritik.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store'un yaptığı açıklama, aslında her şeyi özetler nitelikte: "Ortadoğu'daki barış için Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olması şart." Oldukça net değil mi? İrlanda Başbakanı Simon Harris ise daha duygusal bir dil kullanarak, "Bu tarihi bir gün hem İrlanda hem de Filistin için" ifadelerine yer verdi. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de aynı çizgide, bu kararın "barış ve adalete hizmet edeceğini" vurguladı.
İsrail'in Tepkisi: Sert ve Hızlı
Peki İsrail tarafından bu gelişmeler nasıl karşılandı? Tahmin edebileceğiniz gibi, oldukça sert. İsrail Dışişleri Bakanlığı, üç ülkenin büyükelçilerini resmen resmi olarak protesto etmek için çağırdı. Hatta daha da ileri giderek, İspanya'nın Filistin'i tanıma kararının, Hamas'ın "terörizmini ödüllendirmek" anlamına geldiğini iddia etti. Oldukça gergin bir hava var yani.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın sözleri ise durumun vahametini gözler önüne seriyor: "Sanchez hükümeti, Yahudi halkının topraklarını bir terör örgütüne vermek için komplo kuruyor." Bu kadar keskin bir dil, diplomatik krizin boyutlarını da ortaya koymakta.
Peki Ya ABD ve Diğer Avrupa Ülkeleri?
Bu noktada herkesin gözü, doğal olarak Washington'da. ABD yönetimi, tek taraflı tanıma kararlarının yerine, doğrudan müzakerelerle sonuçlandırılacak bir çözümden yana olduğunu bir kez daha tekrarladı. Yani, Biden yönetimi bu hamleye sıcak bakmıyor, en hafif tabirle.
Fransa ve Almanya gibi Avrupa'nın ağır topları ise henüz net bir pozisyon almadı. Ancak bu kararın, Brüksel'deki diğer başkentlerde de ciddi şekilde tartışıldığı bir gerçek. Belki de önümüzdeki günlerde daha fazla ülke bu dalgaya katılabilir – kim bilir?
Sonuç olarak, Ortadoğu'daki dengeler bir kez daha değişiyor. İrlanda, Norveç ve İspanya'nın bu cesur adımı, bölgedeki statükoyu sarsmaya yetecek mi? Yoksa İsrail'in diplomatik hamleleriyle bu dalga kısa sürede sönecek mi? Tüm bu soruların cevabı, önümüzdeki haftalarda belli olacak. Ama şunu söyleyebiliriz ki, uluslararası arenada yeni bir sayfa açılıyor ve bu sayfanın nasıl yazılacağı hepimizi yakından ilgilendiriyor.
