Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan gelen son açıklamalar, bölgedeki gerginliği dindirecek önemli bir mesaj taşıyor. Sanki uzun süredir beklenen bir nefes gibi...
Abbas, Gazze'deki durumu "insanlık dramı" olarak nitelendirirken, "Artık bu kan dursun!" diye haykırıyor adeta. Gerçekten de öyle - kim dayanabilir ki bu kadar acıya?
Uluslararası Topluma Sert Eleştiri
Filistin lideri, uluslararası toplumu da oldukça sert bir dille eleştiriyor. "Seyirci kalmakla" suçluyor birçok ülkeyi. Haksız da sayılmaz aslında - ortada akan kan varken diplomasi masalarında oyun oynamak ne kadar doğru?
Şu cümleler particularly çarpıcı: "Dünya, Gazze'de olup bitenlere kayıtsız kalamaz. İnsanlık adına konuşma zamanı geldi de geçiyor bile."
Acil Çözüm Beklentisi
Abbas'ın üzerinde ısrarla durduğu konular şunlar:
- İnsani yardım koridorlarının derhal açılması
- Sivillerin korunması için somut adımlar
- Kalıcı ve gözlemcilerle denetlenen bir ateşkes
- Bölgede yeniden inşa çalışmalarının başlatılması
Aslında bakarsanız, bunlar insanlığın en temel beklentileri. Fakat bölgedeki siyasi dengeler nedeniyle bir türlü hayata geçirilemiyor.
"Yaraları sarmak için önce silahların susması lazım," diyor Abbas. Haklı değil mi? Sürekli bir kısır döngü içinde dönüp duruyor her şey.
Bölgesel Dengeler ve Gelecek Senaryoları
Uzmanlara göre Abbas'ın bu çağrısı, bölgedeki birçok aktör için önemli bir test niteliği taşıyor. Kim gerçekten barış istiyor, kim sadece lafta kalıyor - göreceğiz.
Fakat şu var: Taraflar masaya oturmadan, bu işin çözümü yok. Abbas'ın da dediği gibi, "Diplomasi, silahlardan daha güçlü olmalı."
Peki ya sonra? Kalıcı ateşkes sağlansa bile, Gazze'nin toparlanması yıllar alacak. Enkaz altında kalan sadece binalar değil, insanların umutları da...
Abbas'ın son sözleri ise oldukça düşündürücü: "Tarih bizi affetmeyecek eğer şimdi harekete geçmezsek." Belki de gerçekten son şansımız.