BM'de Tarihi Damga: Gazze'deki İnsanlık Dramı 2025'in En Çarpıcı Gündemi Oldu
BM: Gazze'deki İnsanlık Dramı 2025'in En Çarpıcı Gündemi

Dünya sahnesinde bu yılın en ağır kelimesi, hiç şüphesiz 'soykırım' oldu. BM koridorlarında yankılanan bu sözcük, Gazze'nin kanayan yarasını bir kez daha tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Adeta zamanın durduğu bir coğrafyada yaşananlar, uluslararası diplomasinin sınırlarını zorluyor.

Birleşmiş Milletler'in 2025 yılına dair hazırladığı kapsamlı raporda, Gazze'de devam eden insanlık dramı en öne çıkan başlık olarak kayıtlara geçti. Raporu incelerken insan ister istemez düşünmeden edemiyor: Modern dünya bu kadar acıya nasıl seyirci kalabiliyor?

Uluslararası Toplumun Sessizliği

Aslında durup bir an geriye bakmak gerekiyor. BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamalar, veto yetkisi olan ülkelerin tutumları... Tüm bunlar aslında küresel adalet mekanizmasının ne denli kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor. Sanki birileri için farklı, birileri için farklı kurallar işliyor.

Gazze'de son bir yılda yaşananlar -kelimenin tam anlamıyla- insanlık vicdanını sızlatıyor. Sivil kayıpların sayısı her geçen gün artarken, uluslararası toplumun adım atmakta gösterdiği isteksizlik gerçekten düşündürücü. Belki de en acı olanı, bu sessizliğin normalleşmeye başlaması.

Rakamların Dili

  • BM verilerine göre son 12 ayda kayıtlara geçen sivil can kaybı sayısı
  • Yıkılan kamu binaları ve altyapı tesislerinin oranı
  • Temiz su ve gıdaya erişimdeki kritik düşüş
  • Sağlık hizmetlerinin çökme noktasına gelmesi

Bu rakamlar sadece istatistik değil, her biri bir insanın hikayesi aslında. Sayıların ardındaki yüzleri görmek, olan biteni anlamak için belki de en önemli adım.

Diplomasinin Çıkmaz Sokağı

Uluslararası hukuk metinleri masaların üzerinde duruyor ama uygulama noktasında ciddi sıkıntılar var. BM Güvenlik Konseyi'nin yapısı, insani müdahale konusundaki belirsizlikler... Tüm bunlar aslında sistemin kendisinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Acaba bu yapı gerçekten adil mi?

Diplomatik çevrelerde konuşulanlara bakılırsa, bazı ülkelerin çifte standart uyguladığı çok açık. Aynı insan hakları ihlalleri farklı coğrafyalarda farklı tepkiler alıyor. Bu durum, uluslararası hukukun evrensellik iddiasını ciddi şekilde zedeliyor.

Sonuç olarak, 2025 yılı BM kayıtlarına 'Gazze' ve 'soykırım' kelimeleriyle geçecek gibi görünüyor. İnsanlık olarak bu tabloyu değiştirmek için daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor - çünkü susmak, mağdurları değil zalimleri güçlendirir.