Dünyanın dört bir yanındaki göçmen ve mülteci kadınlar için umut ışığı olan bir program, şimdi Nobel Barış Ödülü yolunda önemli bir adım attı. Birleşmiş Milletler'in hayata geçirdiği o kurs, insanlık adına yaptığı çalışmalarla dünyanın dikkatini çekmeyi başardı.
Aslında her şey, bu kadınların topluma kazandırılması ve ekonomik olarak güçlenmeleri fikriyle başlamıştı. BM yetkilileri, "Göçmen Kadınlar için Beceri Geliştirme ve Girişimcilik Programı" adını verdikleri bu projeyle, adeta bir insanlık dersi veriyor.
Norveç'ten Gelen Onay
Norveçli milletvekili Guri Melby'nin yaptığı açıklama, her şeyi değiştirdi. Melby, bu kursun Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü duyurduğunda, uluslararası toplumda şaşkınlık ve heyecan yarattı. "Bu program, barışın inşasına somut katkı sağlıyor" diyen Melby, adaylığın arkasındaki asıl nedenleri şöyle açıkladı:
- Göçmen kadınların toplumsal entegrasyonunu sağlaması
- Ekonomik bağımsızlık fırsatı sunması
- Uluslararası dayanışma ruhunu güçlendirmesi
- Barış kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunması
Norveç'in BM Daimi Temsilcisi ise konuya dair düşüncelerini, "Bu adaylık, insani değerlerin evrenselliğini gösteriyor" sözleriyle ifade etti. Gerçekten de öyle değil mi?
Kursun İnsanlık Dramına Etkisi
Program, özellikle savaş ve çatışma bölgelerinden kaçmak zorunda kalan kadınlara umut oluyor. Mesela Suriye'den, Afganistan'dan, hatta Afrika'nın çeşitli bölgelerinden gelen binlerce kadın, bu kurs sayesinde hayata tutunmayı başarıyor. Eğitimler, dil becerilerinden mesleki yeterliliklere kadar uzanıyor.
BM yetkililerinin verdiği bilgiye göre, şu ana kadar 20'den fazla ülkede faaliyet gösteren program, inanılmaz başarı hikayelerine imza atmış. Kimi kursiyerler kendi işletmelerini kurmuş, kimi ise bulundukları ülkelerde saygın pozisyonlara gelmiş.
"Bu program sadece bir eğitim değil, aynı zamanda bir hayat okulu" diyor bir BM temsilcisi. Haklılar da - çünkü insan onurunu korumanın en somut yolu bu değil mi?
Nobel Komitesi'nden Ne Beklenmeli?
Nobel Barış Ödülü Komitesi'nin bu yılki kararını ekim ayında açıklaması bekleniyor. Uzmanlara göre, BM'nin bu programı kazanması durumunda, göçmen ve mülteci hakları konusunda küresel bir farkındalık patlaması yaşanabilir. Ancak şunu da unutmamak lazım: Nobel her zaman sürprizlere açık.
Son dönemde ödül, daha çok insan hakları ve demokrasi mücadelelerine veriliyor. BM'nin bu programı da tam olarak bu kriterlere uyuyor aslında. Fakat işin içinde siyasi dengeler de var - kim ne derse desin.
Bir diğer önemli nokta ise şu: Eğer ödül bu kursa verilirse, dünya genelinde benzer projelere olan ilgi katlanarak artacak. Bu da insanlık adına gerçekten umut verici olurdu, değil mi?
Sonuç olarak, BM'nin bu girişimi sadece bir eğitim programı olmanın ötesinde, insanlığın ortak değerlerini yansıtan bir hareket. Nobel yolculuğu ne olursa olsun, zaten kazandıkları en büyük ödül, binlerce kadının hayatını değiştirmiş olmaları.
