BM'de Tarihi Filistin Zirvesi! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dünyaya Sert Mesajlar
BM'de Filistin Zirvesi: Erdoğan'dan Tarihi Konuşma

New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde dün akşam saatlerinde gerçekleşen o tarihi buluşma, adeta diplomasi dünyasında bir deprem etkisi yarattı. Filistin meselesinin ele alındığı özel zirvede kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri, salonu olduğu kadar dünya kamuoyunu da derinden sarstı.

Erdoğan'ın konuşması öylesine güçlüydü ki, delegeler zaman zaman nefeslerini tutarak dinlediler. "Artık bu trajediye seyirci kalmak, insanlık suçuna ortak olmaktır" diye haykırdı bir ara. Ve devam etti: "Dünya beşten büyüktür ama maalesef Filistin'deki zulüm dünyadan büyük hale geldi."

Uluslararası Topluma Sert Eleştiriler

Aslında tam da beklenildiği gibi, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın eleştiri okları öncelikle uluslararası toplumun ikiyüzlü tutumuna yöneldi. Şöyle bir cümle vardı mesela: "Batı'nın insan hakları nutukları, Gazze'deki çocuk cesetleri karşısında nasıl da anlamsız kalıyor." Gerçekten de çarpıcı bir tespitti bu.

Peki neler söyledi tam olarak? İşte madde madde Erdoğan'ın BM'deki o önemli vurguları:

  • Filistin'deki insani dramın görmezden gelinmesini "küresel vicdan kaybı" olarak nitelendirdi
  • İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayan tutumunun artık son bulması gerektiğini vurguladı
  • Türkiye'nin bölgedeki barış çabalarının süreceğini, ancak adil bir çözüm olmadan kalıcı barışın hayal olduğunu belirtti
  • BM'nin Filistin konusundaki etkisizliğinin kuruluşun meşruiyetini zedelediğine dikkat çekti

"Zulme Karşı Sesimiz Yükselmeli"

Konuşmanın belki de en dikkat çeken bölümü, Erdoğan'ın diğer Müslüman ülkelere yönelik çağrısı oldu. "Komşumuz yanarken biz seyirci kalamayız" diyerek başladığı bu bölümde, İslam dünyasının Filistin konusunda daha kararlı ve birleşik bir tutum sergilemesi gerektiğinin altını çizdi.

Öyle ki, "Eğer bugün Filistin'de olanlara sessiz kalırsak, yarın kimse bize yardım etmeyecek" uyarısı, salondaki birçok delegenin yüz ifadesinden anlaşılıyordu ki, oldukça etkili olmuştu.

Türkiye'nin Rolü ve Gelecek Adımlar

Peki ya Türkiye? Erdoğan bu konuda oldukça net konuştu: "Biz sadece eleştirmekle yetinmiyoruz." Türkiye'nin bölgede aktif diplomasi yürüttüğünü, insani yardımları artırdığını ve uluslararası platformlarda Filistin davasını savunmaya devam edeceğini iletti.

Aslında ilginç olan şu: Bu konuşma, Türkiye'nin bölgedeki etkin diplomasisinin bir yansımasıydı adeta. Ve şunu da eklemeden geçmeyelim - Erdoğan'ın "Biz barış için mücadele etmeye devam edeceğiz" sözleri, salonda uzun süre yankılanan bir alkışa neden oldu.

Sonuç olarak, BM'deki bu zirve ve Erdoğan'ın konuşması, uluslararası diplomaside Türkiye'nin artan etkisinin bir göstergesiydi. Filistin meselesinin çözümü için atılacak adımlar konusunda ise - maalesef - hala belirsizlikler sürüyor. Ancak bir şey kesin: Türkiye, bu konudaki kararlı duruşundan vazgeçmeyecek gibi görünüyor.