Dünya sahnesinde bugün gerçekten tuhaf ve bir o kadar da rahatsız edici bir olay yaşanıyor. BM Genel Kurulu'nda İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun konuşmasının -inanın buna- Gazze'deki Filistinlilere hoparlörlerle zorla dinletilecek olması, uluslararası diplomasi tarihinde eşine az rastlanır bir skandal olarak kayıtlara geçiyor.
Ortadoğu'da kanın ve gözyaşının dinmediği şu günlerde, işgal altındaki topraklarda yaşananlar insanlık onurunu derinden yaralıyor. Adeta bir psikolojik savaş yöntemi olarak kullanılan bu uygulama, bölge sakinleri için dayanılmaz bir işkenceye dönüşmüş durumda.
Uluslararası Toplumdan Sert Tepkiler
BM insan hakları yetkilileri, bu uygulamayı "aşağılayıcı ve insanlık dışı" olarak nitelendirirken, Arap ülkelerinden gelen protestolar giderek şiddetleniyor. Mısır Dışişleri Bakanlığı, "Bu kabul edilemez bir provokasyondur" açıklamasıyla duruma müdahil olurken, Ürdün yetkilileri acilen olağanüstü toplantı çağrısında bulundu.
Olayın en trajik yanı ise -söylemesi bile insanın içini acıtıyor- bu zoraki dinletilerin en çok çocukları ve yaşlıları etkilemesi. Psikolojik travma uzmanları, bu tür uygulamaların nesiller boyu sürecek etkileri olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Bölgedeki Son Durum Ne?
Gazze'deki insani kriz her geçen gün derinleşirken, uluslararası yardım kuruluşları bölgeye girişte ciddi engellerle karşılaşıyor. BM verilerine göre, temiz su ve tıbbi malzeme sıkıntısı had safhaya ulaşmış durumda. Ve şimdi bir de bu psikolojik baskı eklenince...
Filistinli yetkililer, "Bu bir insanlık suçudur" diyerek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırırken, İsrail yönetimi ise uygulamayı "meşru bir iletişim yöntemi" olarak savunuyor. Peki kim haklı? Cevabı tarih yazacak elbet.
Sonuç olarak, bugün BM koridorlarında yankılanan sözlerin Gazze semalarında zorla duyurulmaya çalışılması, uluslararası hukukun ne denli çiğnendiğinin acı bir göstergesi. İnsanlık adına utanç verici bu tablo karşısında dünyanın seyirci kalmayacağını umut ediyoruz.