BM'den Tarihi Karar: Filistin'in BM'deki Statüsü Değişiyor!
BM'den Filistin İçin Tarihi Statü Kararı

New York'taki BM Genel Merkezi'nde dün akşam saatlerinde gerilim oldukça yüksekti. Delegelerin yüz ifadelerinden, tarihi bir anın eşiğinde oldukları anlaşılıyordu. Nihayetinde, uzun süredir devam eden diplomatik mücadelenin son perdesiydi bu.

Genel Kurul'da yapılan oylama, Filistin'e BM'de ek haklar ve imtiyazlar tanınmasını öngören kararı onayladı. Evet, 143 ülke 'evet' oyu kullandı. Sadece 9 ülke -ki aralarında ABD ve İsrail de var- karşı oy kullandı. 25 ülke ise çekimser kaldı. Rakamların dili aslında her şeyi anlatıyor: Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu artık bu konuda net bir tavır aldı.

Peki bu karar ne anlama geliyor? Filistin, BM'deki 'üye olmayan gözlemci devlet' statüsünü koruyor ama şimdi çok daha fazlasına sahip. Mesela, Genel Kurul çalışmalarına daha etkin katılabilecek. Komite toplantılarında söz alabilecek, önergeler verebilecek, hatta belirli konularda oy dahi kullanabilecek. Tabii bu hakların sınırları var - Güvenlik Konseyi'nde oy kullanma hakkı gibi temel yetkiler hâlâ yok. Yine de, diplomatik arenada sağlam bir mevzi kazanımı olduğu kesin.

Oylama Öncesi Yaşananlar ve Tepkiler

Oylama öncesinde koridorlarda hummalı bir diplomatik trafik yaşandı. Taraflar son dakikaya kadar destek arayışını sürdürdü. İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan'ın yaptığı konuşma ise oldukça sertti. Erdan, kararı 'BM Sözleşmesi'ni yırtmak' olarak nitelendirdi ve hatta sembolik bir şekilde anlaşma metnini bir şredder (kâğıt parçalayıcı) makinesine soktu. Temsilciler arasında şaşkın bakışlara neden olan bu hareket, tartışmaları daha da alevlendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri ise, doğrudan Filistin devletliğinin tanınmasının ancak doğrudan müzakereler yoluyla gelmesi gerektiği yönündeki tutumunu yineledi. Washington yönetimi, bu tür tek taraflı hamlelerin barış sürecine zarar verebileceği uyarısında bulundu.

Türkiye'den ve Dünyadan Yankılar

Türkiye, karara verdiği destekle öne çıkan ülkelerden biri oldu. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, kararın 'adil ve kalıcı bir barışa giden yolda atılmış tarihi bir adım' olduğu vurgulandı. Açıklamada, 'Uluslararası toplum, Filistin halkının haklarının korunması ve iki devletli çözüm vizyonunun hayata geçirilmesi noktasında net bir mesaj vermiştir' ifadelerine yer verildi.

Arap dünyası ve birçok Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkesi de sevinçle karşıladı kararı. Avrupa Birliği içinde ise görüş ayrılıkları dikkat çekiciydi; bazı üyeler 'evet' derken, diğerleri çekimser kaldı. Bu durum, konunun küresel ölçekte ne kadar karmaşık ve bölücü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Sonuç olarak, BM Genel Kurulu'nun bu kararı, Filistin meselesinin uluslararası hukuktaki yerini güçlendiren sembolik ama bir o kadar da somut bir adım. Barış sürecine etkisi ne olur bilinmez ama bir şey kesin: Diplomasi masasında artık yeni ve çok daha güçlü bir kart var.