İletişim Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran, bugün yaptığı açıklamalarla adeta bomba etkisi yarattı. Uluslararası arenada giderek daha da ısınan İsrail meselesine dair sözlerini sakınmadan dile getirdi. Duran'ın üzerine basa basa vurguladığı şey son derece net: İsrail, uluslararası hukuk önünde hesap vermek zorunda.
Ve bu, sadece bir tercih değil; tam manasıyla bir yükümlülük. Dünya kamuoyunun gözü önünde işlenen bu vahim suçların karşılıksız kalması düşünülemez.
Hukukun Üstünlüğü İçin Çağrı
Duran, konuşmasının bir bölümünde uluslararası hukukun üstünlüğü ilkesinin altını özellikle çizdi. "Bu sadece bir seçenek değil, evrensel bir zorunluluktur" diyerek sözlerine devam etti. İsrail'in son dönemdeki eylemlerinin, uluslararası hukukun temel prensiplerini hiçe saydığını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Peki ya sonuç? Dünya, bu hesap verme sürecini ne zaman görecek? Duran'ın bu konudaki kararlı duruşu, Türkiye'nin konuya verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.
İnsan Hakları İhlalleri ve Sorumluluk
İnsan hakları ihlalleri... Bu kelimeler artık neredeyse her gün karşımıza çıkıyor. Fakat İsrail'in işlediği suçlar, bu kavramı maalesef çok daha korkunç bir boyuta taşıdı. Duran, bu noktada özellikle Gazze'de yaşananlara dikkat çekti.
Sivil kayıplar, yıkılan hastaneler, okullar... Tüm bunlar uluslararası hukukun açık ihlalleri olarak kayıtlara geçmeye devam ediyor. Ve bu ihlallerin failleri, en nihayetinde yargı önüne çıkarılmalı.
Dünya artık uyanmalı. Bu sistematik ihlaller karşısında sessiz kalmak, suça ortak olmakla eşdeğer. Duran'ın da dediği gibi, hesap sormak için daha fazla zaman kaybetmemeliyiz.
Türkiye'nin Kararlı Duruşu
Türkiye, bu konudaki tutumunu net bir şekilde ortaya koydu. İletişim Başkanı Duran'ın açıklamaları, bu kararlı duruşun sadece bir yansıması. Ankara, uluslararası platformlarda İsrail'e yönelik eleştirilerini dile getirmekten asla çekinmiyor.
Diplomasi masasında yapılan görüşmeler, Birleşmiş Milletler nezdindeki girişimler... Tüm bunlar, Türkiye'nin konuya ne kadar ciddiyetle yaklaştığının açık göstergeleri. Duran'ın sözleri de bu çabanın sadece bir parçası.
Sonuç olarak, İsrail'in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi artık kaçınılmaz bir gerçek. Dünya, bu adaletin tecelli etmesini bekliyor. Türkiye ise bu süreçte üzerine düşeni yapmaya devam edecek.
