BM'de Tarihi Konuşma: Erdoğan, Gazze'deki Vahşeti Fotoğraflarla Dünyaya Duyurdu
Erdoğan BM'de Gazze Vahşetini Fotoğraflarla Anlattı

New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda tarihi bir an yaşandı adeta. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kürsüye çıkışıyla birlikte salondaki tüm dikkatler Türkiye liderine odaklandı. Öyle ki, o anları izleyenlerin nefesini tuttuğunu söylemek abartı olmaz.

Erdoğan'ın elindeki dosyadan çıkardığı fotoğraflar, salonda görünmez bir elektrik çarpılmış etkisi yarattı. "Bu görüntüleri görmek zorundayız" diyerek başladığı cümleler, aslında tüm insanlığa hitap ediyordu. Gazze'de yaşananların artık 'savaş' değil, açık bir 'soykırım' olduğunu vurgularken sesindeki titreme dikkat çekiciydi.

Fotoğraflar Konuştu, Dünya Sessiz Kaldı

BM delegelerinin önüne serilen o kareler - kimisi o kadar sertti ki bakmak bile insanın içini acıtıyordu. Parçalanmış binaların enkazı altından çıkarılan çocuk cesetleri, ağlayan anneler, bombalarla yerle bir edilmiş hastaneler... Her biri tek başına bir çığlık gibiydi aslında.

"Uluslararası toplum bu vahşete seyirci kalamaz" diyen Erdoğan'ın sözleri salonda yankılanırken, bazı delegelerin göz temasından kaçındığı gözlemlendi. İronik olan şu ki, dünyanın 'barış' için kurduğu bu organizasyonda, barışa en çok ihtiyaç duyanların sesi yankılanıyordu.

Tarihe Not Düşülen Anlar

Konuşmanın belki de en çarpıcı yanı, Erdoğan'ın Batılı ülkelere yönelik doğrudan eleştirileri oldu. "Çifte standartlar insanlık suçuna ortak olmaktır" ifadesi, özellikle İsrail'e destek veren ülkeler için oldukça sert bir mesaj içeriyordu.

Tam bu noktada şunu sormak gerekiyor: Diplomasi denen şey, masum insanların hayatından daha mı değerli? Erdoğan'ın bu sorusu aslında tüm uluslararası sistemin yüzleşmesi gereken bir gerçeği ortaya koyuyor.

Türkiye'nin bölgedeki insani diplomasi çabalarını anlatan bölümde ise somut rakamlar konuştu. Yardım gemileri, tıbbi malzemeler, kurulan sahra hastaneleri... Tüm bunlar aslında bir ülkenin insanlık adına neler yapabileceğinin kanıtıydı.

Sonuç olarak, o salondan çıkan mesaj çok netti: Dünya artık bu trajediye kayıtsız kalamaz. Belki de tarih, bu konuşmayı bir dönüm noktası olarak yazacak - kim bilir?