Paris'ten gelen ses bu kez oldukça net ve sert. Fransız Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in son dönemdeki bazı uygulamalarına ilişkin kaygılarını diplomatik bir dille ama oldukça keskin ifadelerle dile getirdi. Dünya siyasetinin bu hareketli koridorlarında, bu tür açıklamalar genellikle buzdağının görünen kısmı oluyor.
Aslında mesele şu: İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında uluslararası hukuku hiçe sayan bazı kararlar alması ve bunları uygulamaya koyması. Fransa ise bu konuda adeta 'dur' diyor. Diplomasinin o ince dilinde, bu kadar net bir uyarı pek sık duyulmaz.
Hukuk mu, Güç mü?
Uluslararası ilişkilerde bazen kuralların esnediği, bazen de tamamen unutulduğu oluyor. Fakat Fransa'nın bu çıkışı, 'hukukun üstünlüğü' ilkesinin hala bazı başkentlerde önemli olduğunu gösteriyor. Ya da en azından öyle görünmek istiyorlar - kim bilir?
İsrail tarafının nasıl karşılık vereceği ise merak konusu. Bölgedeki gerilim zaten tavan yapmışken, böyle bir diplomatik hamle işleri daha da karmaşık hale getirebilir. Belki de amaç tam olarak budur - kimsenin bilemeyeceği bir şey.
Diplomasinin Dili
Fransız yetkililer, resmi açıklamalarında her zamanki gibi kibar ama bir o kadar da kararlı bir dil kullanmışlar. 'Uluslararası hukuka saygı gösterilmesi gerektiği' vurgusu, aslında çok daha büyük bir haykırışın diplomatik versiyonu gibi.
Şunu unutmamak lazım: Diplomasi dünyasında söylenenler kadar söylenmeyenler de önemlidir. Fransa'nın bu açıklamasının arka planında, Orta Doğu'daki etki mücadelesi ve bölgesel dengelerde söz sahibi olma arzusu yatıyor olabilir. Ya da belki gerçekten insani kaygılar - hangisine inanmak isterseniz.
Sonuçta, uluslararası ilişkiler bu tür gerilimler ve diplomatik hamlelerle şekilleniyor. Fransa'nın bu adımı, önümüzdeki günlerde başka ülkelerden de benzer tepkiler görebileceğimizin işareti olabilir. Ya da sadece tek başına kalan bir protesto - zaman gösterecek.
