BM'nin tepesindeki isim Antonio Guterres, bugünlerde hiç de kolay olmayan bir diplomatik hamleye imza attı. Suriye'nin başkenti Şam'da, uzun süredir uluslararası arenada izole edilen Beşar Esad ile yüz yüze görüştü. Bu buluşma, bölge diplomasisi açısından oldukça konuşulacak türden.
Görüşme, sadece bir nezaket ziyareti olmanın çok ötesindeydi. Guterres, masaya oturur oturmaz insani yardımların önündeki engellerin kaldırılması konusunu ısrarla gündeme getirdi. Suriye halkının içinde bulunduğu zor koşulları -kimseye hatırlatmaya gerek yok- ancak somut adımların hafifletebileceğinin altını çizdi.
İnsani Koridorlar ve Siyasi Çözüm Arayışı
Esad ise, hükümetinin bu konudaki çabalarından bahsetmeyi ihmal etmedi. Fakat işin siyasi boyutu bir hayalet gibi odanın içinde dolaşıyordu. Guterres, kalıcı barışın ancak kapsayıcı bir siyasi süreçle mümkün olabileceğini vurguladı. BM'nin bu süreçte kolaylaştırıcı rolünü sürdürmekte kararlı olduğunu belirtti.
Peki ya bölgesel etkiler? Görüşmede, Suriye'nin komşularıyla ilişkilerinin normalleşmesi ve bölgedeki gerilimlerin azaltılması gibi hassas konular da ele alındı. Guterres, uluslararası toplumun birleştirici bir tavır sergilemesi gerektiği mesajını verdi.
Bu görüşme, Suriye dosyasında yeni bir sayfa açılması anlamına mı geliyor? Kesin bir şey söylemek için henüz erken. Ancak şu bir gerçek: BM liderinin doğrudan teması, en azından diyalog kanallarının tamamen kapanmadığını gösteriyor. Önümüzdeki günlerde atılacak adımlar, bu buluşmanın gerçek anlamda bir dönüm noktası olup olmadığını gösterecek.
