Kolombiya hükümetinden Washington'a beklenmedik bir hamle geldi. Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Kolombiya Büyükelçisi Francisco Santos'u acilen geri çağırdığını açıkladı. Resmi açıklamada bu kararın "danışma görüşmeleri" için alındığı belirtilse de, diplomasi koridorlarında farklı yorumlar dolaşıyor.
Aslında bu hareket tam anlamıyla bir sürpriz sayılmaz. Son günlerde Kolombiya-ABD ilişkilerinde görünürde bir gerilim hakimdi. Özellikle İsrail-Filistin meselesinde iki ülkenin pozisyonları giderek farklılaşıyor.
Gerginliğin Perde Arkası
Kolombiya Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada, Santos'un geri çağrılmasının "iki ülke arasındaki ikili ilişkilere yönelik tutumlardaki tutarsızlıkların değerlendirilmesi" amacı taşıdığı vurgulandı. Bu diplomatik dil aslında oldukça sert bir mesaj içeriyor - ilişkilerde ciddi sorunlar var demek istiyorlar.
Güney Amerika ülkesi, İsrail-Filistin çatışması konusunda Washington'dan farklı bir çizgi izliyor. Kolombiya hükümeti, Gazze'deki insani durumun kötüleşmesi ve sivil kayıpların artması nedeniyle İsrail'e yönelik eleştirilerini artırmıştı. Oysa ABD, İsrail'e verdiği koşulsuz desteği sürdürüyor.
Diplomasideki Dalgalanma
Bu geri çağırma hareketi aslında diplomasi dünyasında oldukça nadir görülen bir durum. Genellikle ilişkilerde ciddi bir kriz olduğuna işaret ediyor. Santos'un ne kadar süreyle ülkesinde kalacağı ise belirsizliğini koruyor.
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro'nun son dönemdeki açıklamaları, Washington'a yönelik hayal kırıklığını açıkça ortaya koyuyor. Petro, bir konuşmasında "Uluslararası hukukun çifte standartlarla uygulanmasını kabul edemeyiz" demişti ki, bu oldukça net bir eleştiriydi.
Diplomatik çevrelerde bu hamlenin sadece İsrail-Filistin meselesiyle sınırlı olmadığı konuşuluyor. İki ülke arasındaki ticari anlaşmazlıklar ve göç politikalarındaki farklı yaklaşımlar da gerilimin diğer boyutlarını oluşturuyor.
Sonuçlar ve Beklentiler
Peki şimdi ne olacak? Büyükelçinin geri çağrılması genellikle daha sert önlemlerin habercisi olarak görülür. Ancak Kolombiya hükümeti şimdilik kapıları tamamen kapatmak istemiyor gibi görünüyor. "İstişare" vurgusu, diyaloğun devam etme ihtimalini hala canlı tutuyor.
Washington'dan gelen ilk tepkiler ise oldukça ölçülü. ABD Dışişleri Sözcüsü, "Müttefikimiz Kolombiya ile açık diyaloğumuzu sürdürmeye kararlıyız" açıklamasını yaptı ama - itiraf etmeliyim - bu tip standart açıklamalar genellikle durumun hassasiyetini gizlemeye yarıyor.
Bu kriz, Latin Amerika'da ABD etkisinin azaldığı yönündeki teorileri yeniden gündeme getirdi. Bölge ülkeleri giderek daha bağımsız dış politika izliyorlar ki, bu da küresel dengeleri değiştirebilecek bir gelişme.
Gelgelelim, Kolombiya'nın bu hamlesi sadece ikili ilişkileri değil, bölgesel dinamikleri de etkileyecek gibi görünüyor. Komşu ülkelerin nasıl tepki vereceği ise şu an için merak konusu. Diplomasi, bildiğiniz gibi, satranç oyununa benzer - bir hamle, birçok olasılığı beraberinde getirir.
