Macron'dan Trump-Putin Görüşmesi Hakkında Kritik Uyarı: Ukrayna Masada Olmazsa Olmaz!
Macron: Trump-Putin Görüşmesinde Ukrayna Masada Olmalı

Paris'teki Élysée Sarayı'ndan gelen son açıklamalar, uluslararası diplomasi sahnesinde yeni bir gerilim dalgası yarattı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, olası bir Trump-Putin görüşmesi konusunda adeta diplomatik bir bombası patlattı.

"Ukrayna masada olmadan olmaz!" diyor Macron, sesindeki o kararlı tonla. Sanki bütün Avrupa'nın endişelerini tek bir cümlede topluyor. Aslında bu, sıradan bir uyarıdan çok daha fazlası - adeta gelecekteki küresel güç dengelerine dair bir öngörü.

Diplomasinin Yeni Satranç Tahtası

Macron'un bu çıkışı, Washington'dan Moskova'ya uzanan görünmez diplomasi hatlarında nasıl bir deprem yaratır kim bilir. Düşünsenize, eski bir ABD başkanı ile Rusya lideri arasında gerçekleşecek olası bir diyalog - bu bile başlı başına diplomatik bir senaryo.

Fransız liderin altını çizdiği nokta şu: Ukraynasız bir barış görüşmesi, eksik kalır. Hatta belki de hiç kalıcı olmaz. Bu sadece bir prensip meselesi değil, aynı zamanda uluslararası hukukun da gereği.

Avrupa'nın Endişeli Bekleyişi

Brüksel'den Berlin'e, pek çok Avrupa başkentinde aynı soru dolaşıyor: Acaba Trump yeniden Beyaz Saray'a dönerse, Rusya'ya karşı nasıl bir politika izleyecek? İşte Macron tam da bu belirsizliğin ortasında, net bir pozisyon alıyor.

"Barış müzakerelerinde taraf olmadan barış olmaz" diye düşünüyor olmalı. Ukrayna'nın sesi duyulmadan, toprakları hakkında alınacak kararların meşruiyeti sorgulanır çünkü.

Ve şu anki ABD yönetimiyle koordineli çalıştıklarını vurgulaması da oldukça manidar. Sanki "Biz hazırız, her türlü senaryoya karşı planlarımız var" mesajı veriyor.

Küresel Dengelerdeki Değişim Sinyalleri

Aslında bu açıklama, dünya siyasetindeki o görünmez güç mücadelesinin bir yansıması. Batı bloğu içindeki farklı yaklaşımlar, farklı öncelikler... Hepsi Macron'un sözlerinde saklı.

Rusya'nın zaferinin Avrupa güvenliği için kabul edilemez olduğu vurgusu ise, Fransa'nın bu konudaki tavrının ne kadar net olduğunu gösteriyor. Bu sadece Ukrayna meselesi değil, aynı zamanda Avrupa'nın geleceğiyle ilgili temel bir prensip.

Peki ya Trump'ın olası dönüşü? İşte bu, diplomasi dünyasının şu anki en büyük bilinmezi. Eski başkanın Rusya'ya yaklaşımı, Avrupa'daki birçok lideri -Macron dahil- gerçekten endişelendiriyor.

Sonuçta uluslararası ilişkiler, satranç tahtasına benzer - her hamle bir sonrakini etkiler. Macron'un bu hamlesi de, gelecekteki olası senaryolara karşı Fransa'nın pozisyonunu netleştiriyor.

Görünen o ki, önümüzdeki aylar diplomasi açısından oldukça hareketli geçecek. Ve Ukrayna, bu diplomasi masasının en kritik oyuncusu olmaya devam edecek.