Giorgia Meloni'nin sesinde o alışılmış kararlı ton vardı. Puglia'daki G7 zirvesinde kürsüye çıkan İtalya Başbakanı, dünya liderlerine seslenirken kelimelerini özenle seçiyordu. "Bu kritik anda," diye başladı konuşmasına, "hepimizin sorumluluğu var."
Aslında olan biten basit değildi. Biden'ın masaya koyduğu Gazze planı, bölgede yeni bir sayfa açabilirdi belki de. Meloni'ye göre bu fırsat kaçırılmamalıydı. "Tarafları bu planı kabul etmeye çağırıyoruz," dedi, gözleri salonu dolaşırken. Sanki her kelimesi özenle tartılıyordu.
G7'den Ortak Ses
Zirvedeki atmosfer gerçekten dikkat çekiciydi. Liderlerin yüz ifadeleri bile aslında ne kadar karmaşık bir süreçten geçtiklerini ele veriyordu. Meloni, "G7 olarak bu konuda tamamen aynı fikirdeyiz" derken, aslında arka planda yürüyen zorlu müzakerelere de göz kırpıyordu adeta.
Peki neden bu kadar önemliydi tüm bunlar? Bölgede süregelen çatışmalar, insani kriz derken uluslararası toplumun sabrı giderek tükeniyordu. İtalyan liderin vurguladığı gibi, "acilen kalıcı bir ateşkes" şarttı. Öyle ya, insan hayatından daha değerli ne olabilirdi ki?
Zamanlama Her Şeydi
Meloni'nin şu sözleri ise oldukça manidardı: "Bu, bölgede istikrarı sağlamak için tarihi bir fırsat." Doğrusu, böyle anlar çok sık gelmiyordu uluslararası diplomasi masasına. Belki de bu yüzden İtalya Başbakanı'nın sesindeki aciliyet tonu son derece haklıydı.
Ortadoğu'nun o bitmek bilmeyen çalkantılı günlerinde -kim bilir- belki de bu sefer farklı olabilirdi her şey. Tabii tarafların iyi niyetle hareket etmesi koşuluyla. Meloni'nin de dediği gibi, "Barışa giden yolu bulmak zorundayız." Zorundaydık evet, çünkü alternatifi düşünmek bile istemiyordu insan.