İspanya Başbakanı Sanchez'ten BM'de Tarihi Söylem: 'Gazze Soykırım Mağduru İken İki Devletli Çözüm İmkansız'
Sanchez: Gazze Soykırım Mağduru, İki Devletli Çözüm İmkansız

New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, bu hafta gerçekten çarpıcı bir konuşmaya tanıklık etti. İspanya'nın lideri Pedro Sanchez, kürsüye çıktı ve kelimenin tam anlamıyla bombalar patlattı. Öyle sıradan bir diplomatik nutuk değildi bu - adeta uluslararası hukukun çığlığıydı.

Sanchez'in ifadeleri son derece netti, hiçbir diplomasi oyununa yer yoktu. "Gazze'de yaşananlar bir soykırımdır" dedi, gözlerini delegelere dikerek. Bu kelimeyi kullanmak bile normalde diplomatik çevrelerde tabu sayılırken, o tüm riskleri göze aldı.

İki Devletli Çözüm Artık Hayal Mi?

Aslında en sarsıcı kısmı şuydu: "Gazze soykırım mağduru iken iki devletli bir çözüm mümkün değil." Bu cümle, onlarca yıldır süren barış görüşmelerinin temelini oluşturan paradigmayı yerle bir etti. Sanchez adeta "Artık eski reçeteler işe yaramaz" diyordu.

Peki neden böyle düşünüyor? Çünkü ona göre, bir taraf sistematik şiddete maruz kalırken eşit koşullarda müzakere masasına oturmak imkansız. Bu, yangın yerinde yangın söndürme planı yapmaya benziyor - önce yangını söndürmek gerek.

Uluslararası Tepkiler Ne Yönde?

Salondaki sessizlik her şeyi anlatıyordu aslında. Bazı delegeler şaşkın, bazıları ise tedirgindi. Sanchez'in bu çıkışı, Avrupa Birliği içindeki farklı tutumları da su yüzüne çıkardı. İspanya, geleneksel olarak Filistin davasına daha sempatik bakarken, diğer bazı AB ülkeleri İsrail'e daha yakın duruyor.

Konuşmanın ardından koridorlarda fısıltılar dolaşmaya başladı: "Acaba bu, İspanya'nın Ortadoğu politikasında köklü bir değişimin işareti mi?" Yoksa Sanchez sadece insani bir duruş sergilemek mi istiyor? Kesin olan bir şey var ki, bu sözler uzun süre gündemde kalacak.

BM tarihinde nadiren bu kadar net, bu kadar yürekli bir konuşma duyuldu. Sanchez, rahat koltuğunda oturan dünya liderlerine adeta ayna tuttu. "Durum bu kadar vahimken susmak suç ortaklığıdır" der gibiydi.

Peki ya sonra? Bu sözler eyleme dönüşecek mi yoksa BM arşivlerindeki bir başka unutulmuş konuşma mı olacak? Cevabı zaman gösterecek ama Sanchez'in cesareti, en azından konuşulmayanları konuşulur kıldı.