Suriye'nin BM'deki Sessiz Çığlığı: Beşar Esad'ın Temsilcisinden Çarpıcı Açıklamalar
Suriye'den BM'de Tarihi Konuşma: Yaptırımlar Savaş Suçu

New York'taki BM Genel Merkezi'nde dün akşam saatlerinde adeta tarihi bir an yaşandı. Suriye Cumhurbaşkanlığı Ofisi Sözcüsü Ahmed Sara, kürsüye çıktığında salondaki gerilim neredeyse elle tutulur hâldeydi.

Konuşmasına oldukça sakin başlayan Sara, ancak zaman ilerledikçe ses tonundaki öfkeyi gizleyemedi. "Batılı güçlerin Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımları bir savaş suçudur" derken, salonda dikkat çekici bir sessizlik hâkim oldu.

Yaptırımların Perde Arkası

Aslında kimse Sara'nın bu kadar sert konuşacağını beklemiyordu. Ama o, adeta yılların birikmiş öfkesini bir anda dışa vurdu. "Bu yaptırımlar sıradan insanları hedef alıyor" diye haykırdığı an, delegelerin yüz ifadeleri görülmeye değerdi.

Şöyle devam etti: "Hastaneler ilaçsız, insanlar temel ihtiyaç maddelerine ulaşamıyor. Ve bunu insani yardım kisvesi altında yapıyorlar!"

Bölgesel Dengeler ve Suriye

Konuşmanın en dikkat çekici kısmı ise bölgesel meselelere geldiğinde yaşandı. Sara, "Suriye'nin toprak bütünlüğü kırmızı çizgimizdir" derken, aslında tüm bölge ülkelerine de dolaylı bir mesaj veriyordu.

  • Komşu ülkelerle ilişkilerin normalleşmesi için somut adımlar beklediklerini vurguladı
  • Özellikle Türkiye ile ilişkilerde yeni bir sayfa açılması gerektiğinin altını çizdi
  • Arap dünyasındaki kopuklukların giderilmesi çağrısında bulundu

Aslında bu konuşma, Suriye'nin uluslararası arenada yalnız olmadığını gösterme çabasıydı sanki. Ama Sara'nın sesindeki titreme, bu çabanın ne kadar zor olduğunu da ele veriyordu.

İnsani Kriz ve Uluslararası Sorumluluk

Belki de en dokunaklı kısım, insani krize ilişkin yaptığı açıklamalardı. "Bir çocuğun ilaç bulamadığı için ölmesini izlemek" ifadesini kullandığında, salonda hissedilen duygu yoğunluğu gerçekten etkileyiciydi.

BM'nin bu konuda daha etkin rol oynaması gerektiğini söylerken, aslında tüm uluslararası topluma da bir sitemde bulunuyordu. "İnsani yardım siyasete alet edilmemeli" vurgusu, konuşmanın belki de en unutulmaz cümlesi oldu.

Sonuç olarak, Ahmed Sara'nın bu çıkışı, Suriye'nin dış politikasındaki yeni yaklaşımın da habercisi gibiydi. Daha agresif, daha iddialı ve daha duygusal bir dil... Kim bilir, belki de bu konuşma, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirecek ilk adımdır.