Dış politikada gerilim tırmanıyor. Türkiye, artık bardağın taştığını net bir şekilde gösterdi. Tatar Federasyonu'nun defterini kapattığını Birleşmiş Milletler'e resmen bildirdi. Bu, sıradan bir diplomatik notadan çok daha fazlası aslında.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, gazetecilerin sorularını yanıtlarken yüz ifadesi ciddiydi. "Bu konuyu BM nezdinde ilettik" derken, her kelimesi ölçülüp biçilmişti adeta. Ama alt metinde çok daha güçlü bir mesaj vardı: Türkiye, milli hassasiyetlerine dokunulmasına asla müsaade etmeyecek.
Neler Oldu da Bu Noktaya Gelindi?
Aslında iplerin kopuşu bir anda olmadı. Tatar Federasyonu'nun son dönemdeki faaliyetleri Ankara'da ciddi rahatsızlık yaratmıştı. Öyle ki, bu durum artık görmezden gelinemeyecek bir seviyeye ulaşmış. "Defterin kapatılması" ifadesi ise sembolik ama bir o kadar da güçlü bir hamle.
Düşünsenize, bir kuruluşun defterini kapatmak demek, onunla olan tüm resmi ilişkileri kesmek anlamına geliyor. Bu kadar net, bu kadar kesin. Türkiye'nin sabrının sınırlarını zorlayan davranışlar karşısında, bu adım kaçınılmazdı belki de.
BM'ye Resmi Bildirim Yapıldı
Öncü Keçeli'nin açıklamaları aslında her şeyi özetliyordu: "Tatar Federasyonu defterinin bizim için kapandığını BM'ye ilettik." Bu kadar kısa, bu kadar net. Diplomasi bazen çok süslü kelimeler gerektirmezmiş demek ki.
Peki bu ne anlama geliyor? Türkiye, uluslararası platformda haklı davasını anlatmakta kararlı görünüyor. BM gibi küresel bir organizasyona yapılan bu bildirim, meselenin sıradan bir anlaşmazlık olmadığını gösteriyor. Bu bir prensip meselesi artık.
Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: BM bu mesajı nasıl değerlendirecek? Türkiye'nin bu kararlı duruşu uluslararası arenada nasıl yankılanacak? Zaman gösterecek elbette ama bir şey kesin: Türkiye, milli çıkarları söz konusu olduğunda asla geri adım atmıyor.
Bu hamle, dış politikada yeni bir sayfa açılışının da habercisi olabilir. Kim bilir, belki de bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirecek adımların ilki bu olacak. Bekleyip göreceğiz.
