
New York'taki BM Genel Kurulu'nda dün akşam saatlerinde beklenmedik bir gelişme yaşandı. Eski ABD Başkanı Donald Trump - ki kendisi şu anki seçim yarışında da ön planda - birdenbire Gazze için kapsamlı bir plan ortaya attı. "Kalıcı bir çözüm şart" diyerek başladığı konuşmasında, aslında herkesin merakla beklediği detayları tek tek sıraladı.
Trump'ın önerisi öyle sıradan bir ateşkes çağrısı değildi, hayır. Tam üç aşamalı bir yol haritasından bahsediyordu: Öncelikle derhal insani yardım koridorlarının açılması, ardından tarafların masaya oturması ve nihayetinde - belki de en zoru - kalıcı barış için somut adımlar.
Peki Bu Plan Neden Şimdi?
Aslında Trump'ın bu hamlesi tam da seçim atmosferinin iyice kızıştığı bir döneme denk geldi. Siyaseti yakından takip edenler bilir; uluslararası arenada böyle bir açıklama yapmak, hem iç hem de dış politikada ciddi bir mesaj niteliği taşıyor. Trump'ın ekibi ise bu hareketi "insani bir gereklilik" olarak tanımlıyor.
Konuşma sırasında ilginç bir detay daha vardı: Trump, İsrail ve Filistin temsilcilerinin bir an önce doğrudan görüşmelere başlaması gerektiğini vurguladı. "Artık bu kan dursun" derken, ses tonundaki o ciddiyet gerçekten dikkat çekiciydi.
Uluslararası Tepkiler Nasıl?
BM delegeleri arasında plana ilişkin ilk tepkiler karışık. Kimi ülkeler "olumlu bir adım" olarak değerlendirirken, bazıları ise "geç kalınmış bir girişim" diye yorumluyor. Ortadoğu'dan gelen ilk sinyaller ise - tahmin edebileceğiniz gibi - oldukça ihtiyatlı.
Bir Arap diplomatın şu sözleri manidardı: "Trump'ın planı iyi niyetli görünüyor ama uygulanabilirliği tartışılır." Öte yandan İsrail tarafından henüz resmi bir açıklama gelmedi - ki bu bile başlı başına bir mesaj aslında.
Trump'ın bu hamlesi, önümüzdeki günlerde diplomasi arenasında ciddi tartışmalara yol açacak gibi duruyor. Kim bilir, belki de bu beklenmedik çıkış, uzun süredir çıkmazda olan Gazze krizine yeni bir kapı aralayabilir. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: Uluslararası ilişkilerde iyi niyet her zaman yeterli olmuyor maalesef.