
Eski Başkan Donald Trump - her zamanki gibi sert ve sınır tanımaz üslubuyla - Birleşmiş Milletler'e yönelik olarak adeta bir diplomatik deprem yaratan suçlamalarda bulundu. Ona göre BM, kasıtlı bir şekilde, neredeyse kusursuz denebilecek bir başarısızlığa sürükleniyor. Ve bu, boş bir iddia değil.
Trump'ın iddiasına göre, örgütün içerisinde üç farklı grup - belki de gizli bir ittifak kurmuş - BM'nin temel işleyişini sabote etmek için el ele vermiş durumda. Kimler mi bunlar? Trump'ın deyimiyle, 'küreselciler', 'radikaller' ve 'yozlaşmış bürokratlar'. Oldukça iddialı bir üçlü, değil mi?
Trump'ın Gözünden 'Üçlü Tehdit'
Eski başkan, bu grupların BM'yi nasıl içten içe çürüttüğünü anlatırken adeta bir gerilim filmi senaryosu çiziyor. Öyle ki, bu aktörlerin dünya barışı yerine kendi gizli gündemlerinin peşinde olduğunu iddia ediyor. Peki ya sonuç? Trump'a göre ortada, uluslararası toplumu bir arada tutması gereken bir kurumun acınası halinden başka bir şey yok.
Bu açıklamalar, Trump'ın BM'ye yönelik uzun süredir devam eden eleştirilerinin en sert hali. Zaten geçmişte de örgütü 'oyun alanı' ve 'verimsiz' olarak nitelemişti. Ama bu sefer işin rengi değişti. Doğrudan 'sabotaj' kelimesini kullanmak, ipleri iyice germek anlamına geliyor.
Peki Ya Biden Yönetimi?
Trump'ın bu çıkışı, aynı zamanda şimdiki Başkan Joe Biden'ın BM politikalarına yönelik dolaylı ama son derece güçlü bir eleştiri aslında. Sanki "Bakın, onlar da benim uyarılarıma kulak asmadı, şimdi durum daha da kötü" demek istiyor. Bu, önümüzdeki seçim döneminde uluslararası politikanın nasıl sert bir tartışma konusu olacağının da habercisi gibi.
Dünya siyaset sahnesi yine hareketli. Bir tarafta eski bir başkanın ağır suçlamaları, diğer tarafta uluslararası diplomasinin geleceği. Trump'ın bu sözlerinin yankılarının uzun süre devam edeceğine şüphe yok. Gerçekten de BM bir krizle mi karşı karşıya, yoksa bu siyasi bir manevra mı? Zaman gösterecek.