
Uluslararası diplomasinin son derece gergin koridorlarında dolaşan bir haber, bugünlerde herkesi şaşkına çevirdi. Ukrayna Lideri Vladimir Zelensky'nin yaptığı—açıkçası—oldukça riskli bir hamle, İsrail tarafından hiç de hoş karşılanmadı. Hatta, kelimenin tam anlamıyla tepkiyi son raddeye çıkardı diyebiliriz.
Olay şu: Zelensky, ellerindeki Patriot hava savunma sistemlerinden bir kısmını Macaristan'a vermeyi teklif etti. Evet, yanlış duymadınız. Savaşın ortasındaki bir ülkenin bu kadar kritik bir savunma sisteminden vazgeçmeyi düşünmesi bile başlı başına şaşırtıcıyken, işin içine İsrail'in dahil olması işleri iyice karıştırdı.
İsrail'den Gelen Tepki Ateş Püskürttü
Peki neden? İsrail, bu hamleyi son derece 'provokatif' olarak nitelendirdi. İsrailli yetkililer, bu durumun bölgedeki güvenlik dengelerini altüst edebileceğini ve kabul edilemez olduğunu belirttiler. Ortada dolanan bir başka iddia ise, bu sistemlerin nihai olarak İsrail'e karşı kullanılabilecek ellere geçme ihtimali. Bu da, İsrail'in tepkisinin neden bu kadar sert olduğunu açıklıyor aslında.
Zelensky ise—her zamanki gibi—bu hareketiyle Batılı müttefiklerinden daha fazla askeri destek koparmayı umuyor olabilir. Belki de bu, karmaşık bir pazarlık stratejisinin sadece bir parçası. Ama görünen o ki, bu hesap, İsrail tarafından hiç de beklendiği gibi okunmamış.
Macaristan'ın Rolü Ne?
Macaristan'ın bu denklemin neresinde durduğu ise bir başka merak konusu. Ülke, son dönemdeki bazı politikaları nedeniyle NATO içinde zaten 'sorunlu' üye olarak görülüyordu. Böyle bir transferde aracı olmayı kabul etmesi, uluslararası ilişkilerdeki konumunu daha da tartışmalı hale getirebilir. Kim bilir, belki de Budapeşte, Moskova ile olan sıcak ilişkileri göz önüne alındığında, bu hamleyi kendi lehine çevirmenin bir yolunu arıyordur.
Sonuç olarak, bu olay sadece bir silah transferinden çok daha fazlası. Adeta bir domino taşı gibi, Orta Doğu'dan Doğu Avrupa'ya uzanan hassas bir güvenlik ağına dokunuyor. İsrail'in verdiği sert yanıt, bu tür hamlelerin artık eskisi gibi sessiz sedasız geçmeyeceğinin de bir göstergesi. Diplomasi masasında bir kez daha satranç oynanıyor ve bu sefer piyonlar çok daha tehlikeli.
Bir sonraki hamleyi kimin yapacağı ve bu krizin daha da büyüyüp büyümeyeceği ise şu an için herkesin kafasındaki en büyük soru işareti.