
Kimileri için sıradan bir yıl, kimileri içinse tam bir kültür şöleniydi 2010. Öyle ki, bu yılın ardından sanat dünyasında 'Acaba bir daha böylesini görür müyüz?' diye soranlar bile oldu. Peki neden mi?
İstanbul'un sokaklarından Avrupa'nın büyük salonlarına kadar uzanan bir sanat rüzgârı esmişti adeta. Türk sineması, festivallerde boy gösterirken, müzik dünyası ise genç yeteneklerle çalkalanıyordu. Tiyatroların perdeleri bir açıldı mı kapanmıyor, sergiler ise kapılarında kuyruklar oluşturuyordu.
Sinemada Yerli Rüzgâr
Yerli yapımların uluslararası arenada aldığı ödüller, 2010'un en konuşulan başarılarından biriydi. Öyle ki, bazı eleştirmenler 'Türk sinemasının altın çağı' diye nitelendirdi bu dönemi. Tabii herkes bu görüşe katılmıyordu - bazılarına göre bu sadece 'geçici bir parıltı'ydı.
Müzikte Sınır Tanımayan Performanslar
Genç müzisyenlerin yurtdışındaki başarıları ise gerçekten göz kamaştırıcıydı. Klasik müzikten elektronik müziğe uzanan geniş bir yelpazede, Türkiye'den isimler dünya sahnelerinde boy gösterdi. Kimi 'Bu kadarını beklemiyorduk' dedi, kimi ise 'Zaten böyle olmalıydı' diye karşılık verdi.
Peki ya tiyatro? O yıl sahnelenen oyunların bazıları hâlâ konuşuluyor. Özellikle birkaç genç yönetmenin işleri, seyircileri hem güldürdü hem de derin düşüncelere daldırdı. Eleştirmenlerin 'cesur' bulduğu bu yapımlar, geleneksel tiyatro anlayışını da sorgulatmıştı.
Görsel Sanatların Yükselişi
Sergi mekânları ise adeta dolup taşıyordu. Yerli sanatçıların eserleri, uluslararası koleksiyonerlerin ilgisini çekerken, bazı galericiler 'Böyle bir talep beklemiyorduk' itirafında bulunmuştu. Tabii bu ilgi, fiyatların da tavan yapmasına neden oldu - ki bu durum sanatın 'halka ulaşabilirliği' konusunda tartışmaları da beraberinde getirdi.
Kültür turizmi açısından da kayda değer bir yıldı 2010. İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi, şehre adeta bir sanat enerjisi getirmişti. Sokak performanslarından tarihî mekânlardaki özel sergilere kadar pek çok etkinlik, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekti.
Peki 2010 gerçekten 'muhteşem' miydi? Cevap, kime sorduğunuza göre değişir. Kimi için bu yıl, kültür-sanat dünyasının zirve yaptığı bir dönemdi. Kimine göre ise sadece 'iyi pazarlanmış' bir yıldı. Ancak şu bir gerçek ki, 2010'un sanat dünyasına kattığı renkler, hâlâ solmamış görünüyor.