Eyvah, yine Cuma yaklaşıyor derken, Diyanet İşleri Başkanlığı tam da beklenildiği gibi bu haftanın hutbe metnini açıkladı. 31 Ekim 2025 tarihli bu Cuma günü için hazırlanan hutbe, gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken konulara parmak basıyor.
Hani derler ya, "Cuma Müslümanların bayramıdır" diye, işte bu bayram havasını taçlandıracak bir hutbe ile karşı karşıyayız. Diyanet'in bu haftaki seçimi, günümüz dünyasında unuttuğumuz değerleri hatırlatmak üzerine kurulu.
Hutbenin Kalbinde Yatan Mesaj
Aslında şöyle bir düşününce, hutbeler sadece dini bir görev değil, aynı zamanda toplumsal hafızamızı tazeleyen birer rehber. Bu haftaki metin de öyle - adeta unuttuğumuz bir dostu hatırlatırcasına, insanı kendisiyle yüzleştiriyor.
Metnin ana teması, modern hayatın koşuşturmacası içinde kaybettiğimiz manevi değerleri yeniden kazanmak üzerine. Kim demiş din sadece ritüellerden ibarettir diye? Bu hutbe tam da bunun aksini ispatlar nitelikte.
Peki Neler Var Bu Hutbede?
- Günlük hayatın karmaşası içinde maneviyatı korumanın yolları
- Komşuluk ilişkilerinin önemi - ki bu artık unutulmaya yüz tutmuş bir değer
- Dürüstlük ve güvenilir olmanın toplumsal hayattaki yeri
- İç huzuru bulmak için yapılabilecek basit ama etkili öneriler
Şahsen düşünüyorum da, bu konular gerçekten de her Cuma tekrar edilmeyi hak ediyor. Çünkü insan unutmaya meyilli bir varlık - hele ki modern hayatın telaşı içinde...
Hutbeden Çıkarılacak Dersler
Okudukça fark ediyorsunuz ki, hutbe sadece dini bilgiler vermekle kalmıyor, aynı zamanda pratik hayat önerileri de sunuyor. Sanki bir arkadaşınızla sohbet ediyormuş gibi hissettiriyor insana.
Mesela şu cümle çok etkileyici: "İnsan, sadece maddi ihtiyaçlarını karşılayarak mutlu olamaz." Doğru söze ne denir ki? Gerçekten de öyle değil mi? Etrafımıza bir bakalım - her şeye sahip görünen nice insanlar mutsuzluk içinde kıvranıyor.
Ve şu var: Hutbe metninde kullanılan dil o kadar sıcak ve samimi ki, insanı sarıp sarmalıyor. Sanki vaiz değil de, yıllardır tanıdığınız bilge bir dost konuşuyor.
Son Bir Not
Aslında hutbeleri sadece Cuma günü dinlenip unutulacak metinler olarak görmemek lazım. Onlar, haftalık hayat rehberimiz gibi - bize doğru yolu gösteren işaretler adeta.
Bu haftaki hutbe de öyle - okuduktan sonra insan kendine "Acaba ben bu değerleri hayatımda ne kadar uyguluyorum?" diye sormadan edemiyor. Belki de hutbelerin asıl amacı da bu: İnsanı kendiyle yüzleştirmek.
Velhasıl, bu Cuma camiye gidenler için gerçekten dinlemeye değer bir hutbe olacak gibi görünüyor. Diyanet'in bu titiz çalışması takdire şayan - hem içerik hem de üslup olarak oldukça başarılı.