
İstanbul'un göbeğinde, tarihin fısıldadığı Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde bugün göz yaşartan bir tablo yaşandı. Sabahın erken saatlerinden itibaren akın akın gelen binlerce insan, Gazze'deki masumlar için ellerini semaya açtı.
Hava daha şafak sökmeden, caminin avlusu dolmaya başlamıştı bile. Kimi anneler bebekleriyle, kimi yaşlı dedeler bastonlarına yaslanarak gelmişti. Hepsinin yüzündeki ifade aynıydı: Umut ve dayanışma.
Bir Feryat Yükseldi Minarelerden
Öğle vaktiyle birlikte, caminin o muhteşem kubbesi altında inanılmaz bir manzara oluştu. Müezzinin "Allahu Ekber" nidasıyla başlayan dua, adeta bir insan seline dönüştü.
Öyle ki, dışarıda kalanlar için hoparlörler kurulmuştu. Sokaklar, caddeler, hatta yakındaki Sultanahmet Meydanı bile dolup taşıyordu. İnsanlar, "Filistin yalnız değildir!" sloganlarıyla yüreklerini ortaya koydu.
Minik Eller de Vardı Bu Kervanda
En etkileyici anlardan biri de, küçücük çocukların ellerini açıp dua edişleriydi. Kimisi resim çizmiş, kimisi Filistin bayraklarıyla gelmişti. Bir anne, "Oğlum bugün okula gitmek istemedi, 'Önce Gazze'ye dua edelim anne' dedi" diye anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Duaların ardından toplanan yardımlar, Kızılay yetkililerine teslim edildi. İnsanların cebindeki son kuruşu bile bağışladığı görülüyordu. Öyle bir dayanışma örneği sergilendi ki, görenler "İşte gerçek İstanbul ruhu bu" diyordu.
Caminin tarihi duvarları belki binlerce acıya, sevince şahitlik etmiştir ama bugünkü kadar yürekleri titreten bir manzara az görülmüştür. İmamın "Amin" demesiyle yükselen feryat, semalara ulaşır gibiydi.