Dün gece gerçekleşen o görkemli gala, adeta yurt dışındaki Türklerin başarı hikayelerine ışık tutan bir şölene dönüştü. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un YTB'nin düzenlediği programdaki konuşması, salondaki herkesi derinden etkileyen cümlelerle doluydu.
Bakan Ersoy, mikrofonu eline alır almaz şunu söyledi: "Bugün burada, dünyanın dört bir yanına dağılmış ama kalpleri hep bu topraklarda atan insanlarımızın hikayesini dinliyoruz." Gerçekten de öyleydi. Sanattan bilime, siyasetten medyaya uzanan o geniş yelpazede, her biri kendi alanında iz bırakmış isimler vardı.
Diasporanın Gücü ve Anavatan Bağı
Konuşmasının en çarpıcı kısmı belki de şuydu: "Köklerimizle aramızdaki bağ hiç bu kadar güçlü olmamıştı." Bu sözler, salonda uzun süre yankılandı. Bakan, yurt dışındaki vatandaşların sadece birer temsilci olmadığını, aynı zamanda kültür elçileri olduğunu vurguladı. YTB'nin bu noktada oynadığı rol ise -bana kalırsa- gerçekten takdire şayan.
Peki ya rakamlar? Sayılara bakıldığında, yurt dışındaki Türklerin başarı grafiği her geçen gün yükseliyor. Sanat galerilerinden bilim laboratuvarlarına, siyaset koridorlarından medya stüdyolarına kadar her alanda varlık gösteriyorlar. Bu, sıradan bir başarı hikayesinden çok daha fazlası aslında.
Kültür Köprülerinin İnşası
Bakan Ersoy'un üzerinde özellikle durduğu bir konu daha vardı: kültür köprüleri. "Biz sadece fiziksel köprüler inşa etmiyoruz" diyordu, "asıl önemli olan, gönüller arasında kurduğumuz o görünmez bağlar." Haklıydı da. Çünkü kültür, sınır tanımayan bir olgu ve YTB'nin çalışmaları bu anlamda gerçekten takdir topluyor.
Gecenin belki de en ilginç detayı, farklı disiplinlerden insanların aynı salonda buluşmasıydı. Bir yanda bilim insanları, diğer yanda sanatçılar, öte yanda siyasetçiler... Hepsi de ortak bir paydada buluşmuştu: vatan sevgisi.
Program sonunda ise Bakan Ersoy'un şu sözleri herkesi duygulandırdı: "Sizler sadece yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız değilsiniz. Sizler, bu toprakların dünyaya açılan pencerelerisiniz." Ve ekledi: "Bu pencere her zaman açık kalacak."
Özetle, dün gece sadece bir gala programı değil, aynı zamanda diaspora gücünün ne denli etkili olabileceğinin de bir kanıtıydı. YTB'nin bu tür organizasyonlara devam edeceğini duymak ise -açıkçası- içimize su serpti.