Hollywood'un ödüllü yıldızı Javier Bardem, son dönemdeki en sert çıkışlarından birini yaptı. İspanyol oyuncu, İsrail'in Gazze operasyonlarını eleştirirken oldukça çarpıcı bir benzetmeye başvurdu.
Bardem, The Guardian için kaleme aldığı yazıda, "Gazze'de yaşananların insanlık onuruyla bağdaşmadığını" vurguladı. Ünlü oyuncu, İsrail ordusunun Filistinlilere yönelik tutumunu Nazi Almanyası'nın uygulamalarına benzetti - ki bu, oldukça güçlü ve tartışma yaratacak bir karşılaştırma.
Uluslararası Topluma Sert Eleştiri
Bardem'in eleştiri okları sadece İsrail'e yönelik değildi. Uluslararası toplumu da "seyirci kalmakla" suçladı. "Dünya nasıl olur da bu insanlık dramına sessiz kalır?" diye sordu ünlü oyuncu, yazısının en çarpıcı bölümlerinden birinde.
Aslında Bardem, İsrail-Filistin meselesinde ilk kez sesini yükseltmiyor. Daha önce de benzer açıklamalarıyla dikkat çekmişti. Fakat bu seferki ton çok daha keskin, çok daha acil bir çağrı içeriyordu.
Sanatçıların Sorumluluğu
Ünlü oyuncu, sanatçıların toplumsal meselelerde tarafsız kalamayacağını düşünüyor gibiydi. "Sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır" diyerek adeta bir manifesto yayımladı. Bu, özellikle Hollywood'da pek çok ismin tereddüt ettiği bir pozisyon almak anlamına geliyor.
Bardem'in bu çıkışı, sosyal medyada hızla yayıldı. Kimi desteklerken, kimi de Nazi benzetmesinin ağır olduğunu savundu. Tartışma, sanatçıların siyasi meselelerdeki rolüne kadar uzandı.
Oscar'lı oyuncunun bu riskli çıkışının ardından gözler, İsrail yetkililerinin vereceği yanıta çevrildi. Uluslararası diplomasi çevrelerinde de Bardem'in sözlerinin yankı bulması bekleniyor.
Sonuç olarak, bir sanatçının dünya meselelerine dair görüşlerini bu denli net ifade etmesi, her zaman ilgi çekiyor. Bardem de bu ilgiyi, yaşanan insani drama dikkat çekmek için kullanmış görünüyor.
