Cumhuriyet Coşkusu Dört Bir Yanı Sardı: 29 Ekim Ruhu Her Yerde!
Cumhuriyet Coşkusu Dört Bir Yanı Sardı

Dün akşam saatlerinden itibaren sokaklar kırmızıyla beyazın dansına tanık oldu. Sanki tüm şehirler tek yürek olmuştu - öyle bir coşkuydu bu. Ankara'da Anıtkabir, şafak sökmeden dolmaya başlamıştı bile. İnsanlar ellerinde bayraklarla, gözlerinde bir başka ışıltıyla akın akın geliyorlardı.

Resmi törenler mi? Onlar da harikaydı ama asıl büyüleyici olan, halkın kendiliğinden oluşturduğu o muhteşem atmosferdi. Kimi aileler çoluk çocuk gelmişti, kimi üniversiteli gençler sabahın köründe yerlerini kapmıştı. Hepsinin yüzünde aynı gurur, aynı mutluluk.

Anıtkabir'de Duygu Yüklü Anlar

Askeri tören alanı tam bir görsel şölendi desem yeri. O koreografi, o disiplin - insanın tüylerini diken diken ediyor doğrusu. Mehteran takımının o ezgileri ise bambaşka bir heyecan katıyor ortama. İstiklal Marşı'nı hep bir ağızdan söylerken gözlerde biriken yaşları görseniz...

Ve tabii ki çelenk koyma töreni. O anlar öyle duygusal ki - kelimeler kifayetsiz kalır. Her bir çelenk, adeta bir vefa borcuydu Ata'mıza.

İllerde Renkli Kutlamalar

Ankara'yla sınırlı değildi elbette bu coşku. İstanbul'dan İzmir'e, Trabzon'dan Diyarbakır'a kadar her yerde aynı heyecan vardı. Valiliklerin, belediyelerin düzenlediği resepsiyonlar dolup taşıyordu. Protokol üyeleri, vatandaşlarla bir araya gelip bayramlaşıyorlardı.

Okullarda ise durum daha da renkliydi. Minik öğrencilerin şiir okurkenki o tatlı heyecanları, halk oyunları ekiplerinin rengarenk kıyafetleri - insana umut veriyor doğrusu. Geleceğimiz emin ellerde gibime geliyor böyle anlarda.

Halk Coşkusu Her Yeri Kapladı

Resmi programlar dışında kalan zamanlarda da sokaklar bayram yerine dönmüştü. İnsanlar evlerini, işyerlerini bayraklarla süslemişti. Araçların antenlerinde dalgalanan bayraklar, caddeleri adeta kırmızı-beyaz bir nehre çevirmişti.

Akşam olunca da coşku dinmedi. Havai fişek gösterileri, konserler derken - kutlamalar gece yarısına kadar sürdü. Genç-yaşlı, kadın-erkek demeden herkes bu mutluluğu paylaştı.

Şunu söyleyebilirim ki - Cumhuriyet'imizin 102. yılı gerçekten de hakkıyla kutlandı. O ruh, o heyecan hiç kaybolmamış; aksine her geçen yıl daha da güçleniyor. Bu coşku, aslında hepimizin kalbinde yaşıyor - sadece böyle günlerde dışa vuruyor.