Güneş, Diyarbakır'ın o meşhur surlarını altın rengiyle yıkarken, şehir bambaşka bir heyecana uyanıyordu. Sanki tarihin derinliklerinden gelen bir mırıltı, yavaş yavaş gür bir sese dönüşüyordu. Ve öyle de oldu.
Mezopotamya'nın Sesi festivali -bu yıl da- binlerce insanı adeta büyüledi. Kalabalık o kadar yoğundu ki, insan denizinde kaybolmak işten bile değildi. Kimi ailece gelmişti, kimi arkadaşlarıyla... Hepsinin yüzünde aynı heyecan vardı.
Renk Cümbüşü Arasında Kaybolmak
Festival alanına adım atar atmaz insanı saran o enerjiyi tarif etmek gerçekten zor. Bir yanda yöresel kıyafetleriyle halk oyunu ekipleri, diğer yanda enstrümanlarını akort eden müzisyenler... Ortam öyle canlıydı ki, dakikalar içinde sizi de içine çekiyordu.
Ah o yöresel lezzetler! Dillere destan kaburga dolmasından, ciğerine kadar her şey tam bir şölen havasındaydı. Kokular o kadar cezbediciydi ki, insan nereden başlayacağını şaşırıyordu doğrusu.
Müziğin Büyüsü Her Yeri Sardı
Aslında festivalin kalbi müzikti bence. Geleneksel enstrümanların sesi, modern melodilerle buluştuğunda ortaya çıkan o büyüleyici uyum... İnsan ister istemez kendini ritme kaptırıyordu. Kimi zaman hüzünlü bir stran, kimi zaman coşkulu bir halay - duygular bir uçtan diğer uca savruluyordu adeta.
Ve şunu itiraf etmeliyim: O anlarda, bu toprakların binlerce yıllık kültür mozaiğinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Tıpkı bir dost meclisinde gibiydi her şey - samimi, sıcak ve gerçek.
Genç-yaşlı demeden herkesin katıldığı etkinlikler, aslında kültürümüzün nasıl da yaşayan bir varlık olduğunu gösteriyordu. Büyüklerin gözlerindeki o gurur, gençlerin yüzündeki o heyecan - işte tam da bu yüzden böyle festivaller çok kıymetli.
Sonuç mu? Kocaman Bir 'Yine Bekleriz'
Festival sona erdiğinde, insanın içinde tarifsiz bir hüzün ve aynı zamanda kocaman bir mutluluk kalıyor. Diyarbakır bir kez daha kanıtladı ki, kültür zenginliği konusunda Türkiye'nin en özel şehirlerinden biri.
Bir dahaki yıl için şimdiden heyecanla bekleyen binlerce insan... Kim bilir, belki gelecek sene siz de o kalabalığın arasında yerinizi alırsınız. Diyarbakır'ın o sıcak misafirperverliğini bizzat yaşarsınız.